hilmi demir – dertli sözlük
paylaşılan yazısına birkaç şerh düşelim.

“terör her nereden gelirse gelsin” diyerek israil’in 75 senelik sömürge yönetimini ve apartheid rejimini hamas’ın silahlı mücadelesinin karşısına koymak adil değil. israil'in pozisyonu hamas'ın karşısına konulabilecek basit bir "devlet terörü"nden ibaret değil.

misal, uluslararası af örgütü ve insan hakları izleme örgütü israil’i apartheid rejimi kurmak ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar işlemekle itham ediyor. bununla alakalı benzer
yüzlerce rapor var:

af örgütü

insan hakları izleme örgütü

insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında zorla nakiller, idari gözaltı, işkence, hukuka aykırı öldürme ve ciddi yaralamalar, temel hak ve özgürlüklerin tanınmaması gibi birçok başlıkta israil'in sicilinin ne olduğu herkesin malumu.

af örgütü raporunun apartheid kısmından bir alıntı:

"apartheid sistemi, mayıs 1948’de i̇srail’in kurulmasıyla doğdu ve o sırada iktidarda olan siyasi partiden bağımsız olarak, denetim altında tuttukları tüm bölgelerde birbirini izleyen i̇srail hükümetleri tarafından on yıllar boyunca inşa edildi ve sürdürüldü. i̇srail, önce 1948’de ve ardından 1967’de doğu kudüs’ü işgal ettiğinde ve batı şeria’nın ve gazze şeridi’nin geri kalanını işgal ettiğinde elde ettiği toprak kazanımlarına denk düşecek biçimde, farklı zamanlarda farklı filistinli grupları farklı ayrımcı ve dışlayıcı yasalara, politikalara ve uygulamalara tabi tuttu. on yıllar boyunca, i̇srail’in demografik ve jeopolitik amaçları, bu bölgesel alanların her birinde filistinlilere yönelik politikaları şekillendirdi. i̇srail’in apartheid’ı, etkin denetimi altındaki çeşitli alanlarda kendini farklı şekillerde gösterse de, bu sistem tutarlı olarak aynı amaca, nerede oturduklarına bakılmaksızın i̇srail medeni yasasına göre ayrıcalıklı olan yahudi i̇srailliler yararına filistinliler üzerinde tahakküm ve baskı kurma amacı taşıyor.

apartheid, filistinlilerin toprakları ve mülklerine el konulmasına karşı çıkma haklarını kısıtlarken, edinilen ya da denetim altında tutulan en çok toprak ve arazi miktarına erişimi olan ve bu topraklardan en üst düzeyde yararlanan ezici bir yahudi çoğunluğunu sürdürmek için tasarlanmıştır. bu sistem, i̇srail’in arazi ve topraklar ya da filistinlilerin haklarının kullanımı üzerinde etkin denetim kurulduğu her yerde uygulanmaktadır. hukukta, politikada ve uygulamada hayata geçirilmekte ve kuruluşundan bugüne kadar devletin söylemine yansımaktadır."