diriliş muştusu – dertli sözlük
---i̇ktibas---(umutsuzluk yuvası ve çerağ) i̇nsanoğlu, kimi zaman umut coşkunu bir hurma ağacı gibi yemişle yüklü, kimi zaman da, susuzluktan kurumuş ve çatlamış bir kaya gibi kısır, yoksul bir mahrumluk anıtıdır. bir vakit, ufkunun eserlerle donandıdığını görmek mutluluğuna erer, bir vakit de umutsuzluktan her imkânın tükendiği duygusuna kapılır. umutsuzluğun insanı çepeçevre sardığı bir zamanlar, ortam, bütün değer ve önemini yitirir. i̇nsanı kuşatan hava, aydınlığı kaybeder, ortalık kararır, etrafı bir sis sarar. tarih ve geçmiş zaman, zehirli bir pas gibi bir yere yapışıp kalmıştır sanılır. o kadar özenle ve sabırla inşa edilmiş, geliştirilmiş ve insanlık şartı haline getirilmiş kurumlar, kağıttan şatolar gibi birer birer yıkılmakta, insan, geleceği düşlemekten bile korkar olmaktadır. umutsuzluk cini, damarlarındaki kanları kapkara kirletmiş; şeytanın gece yaktığı lambadan çıkan iş, ruhları kendi öz rengine boyamıştır. böylesine kabarmış, katmerleşmiş ve kat kat küf ve nasır bağlamış bir umutsuzluk çizgisinde bir ak benek belirir. bir ışık zerreciğidir bu. çoğu kez insanlar onu görmez ya da görmezlikten gelir. o aklık, o parlaklık gittikçe büyür. karanlığa alışmış yarasa gözlüler ondan rahatsız olur ve onu söndürmek ve boğmak ister. umutsuzluk girdabına batmış ruhlar ne bilsin ki, bu gelen bir tanrı lütfudur, bir allah armağanıdır. ruhun gözlediği vaktin mucizesidir. rahmetinden umut kesilmeyen allah'ın, insanlığa yeni bir fırsat tanımasıdır. alelâde ve alelâde altı günler tükenmekte, verim çağı şafağı sökmekte demektir. ---iktibas---