insana en çok değer veren dünya lideri.
inanan liderler yanlız gibi görünselerde asla yalnız kalmayacaklardır.
türkiye'nin başına gelebilecek en iyi siyasetçi.hitabet,üslup,olayları yönetme vb her şeyde sonuç olarak tarihte göremediğimiz kadar iyi.bizden sonrakiler erdoğan'lı dönemleri türkiye'nin altın çağları olarak görebilir.
çay davetlerini geri çevirmeyen adam.http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/269594.aspx
9 mayısta izmirde kendisine sunum yapma şerefine nail olduğum zatı muhterem. ne kadar mütevazı bir duruşu olduğunu gördüm hayran kaldım. sunumumuz hakkında bize sorduğu soruları eve gelip düşündüğümde ,onun çok yönlü düşünme yeteneğini ve yapılan her işin kimleri ne kadar etkileyeceğini hesab ettiğini farkettiğimde hayranlığım bir kez daha arttı
istanbul belediye başkanı olduktan sonra lojmanda oturmamasını hürriyet'e verdiği bir röpörtajda şöyle açıklamış;
“göreve geldiğimizden bu yana aynı evde oturuyorum. belediyenin başkanlık köşklerine taşınmadım (florya’daki, bebek’teki). kişliliğin üzerinde meydana getirebileceği farklılıklar olabilir diye. kasımpaşa’da oturduğum ev iki odalıydı. dört kardeş anadolu’dan gelen akrabalarla aynı odada gecelediğimiz oldu. bu havadan tamamen sıyrılırsam, farklı bir hava teneffüs etmeye başlarsam yaşayanlardan koparım. halkımla daha iç içe yaşamalıyım.
haremlerde oturmaktan sıkılıyorum. o duvarlar, halkla aramıza getirilmiş duvarlar.”
20 ekim 1996.
kader-i ilahinin,kendi fiilleri ile örtüşmesi sonucu galebe-i i̇slam için sarf-ı mesai eden fedakar ve azimli ayrıca mensubu bulunduğu milletin camiayı i̇slamiyyeye olan hizmetini tekrar başlatan reis...
en iyi kullandığı, danışmanlarının yönettiği, sosyal medya mecrası instagram. kim yönetiyorsa tebrik etmek lazım. sempatik bir hesabı var.https://instagram.com/rterdogan/
erdoğan'ın siyasette ilk durağı msp beyoğlu gençlik kolu başkanlığı’ydı. o bir gençlik lideriydi. i̇yi bir hatip olmalıydı. telaffuzuna, üslubuna dikkat etmeliydi. okula gidip gelirken gözü haliç rıhtımında demirlemiş büyük gemilere takıldı. bunlar yıllar önce devletin el koymuş olduğu ali i̇par'ın gemileriydi.
artık her okul dönüşü geminin güvertesine çıkıyor, denize doğru dönüyor ve konuşmalarını prova ediyordu. söze ya besmele çekerek başlıyor ve şöyle sesleniyordu: "kalpleri müstakbel ve büyük bir i̇slami fethin heyecanıyla çarpan aziz kardeşlerim!" elindeki yazıyı bağıra bağıra okuyarak aynı metni prova ediyordu. konuşmalarını şöyle bitiriyordu: "benim mücahit kardeşlerim yolunuz, alnınız gibi açık olsun!"