neyin feryadı – dertli sözlük
i̇nsan ezelde, bezm-i eletse rabbinin huzurunda ve o’nunla birlikte idi. bu dünyaya gönderilmek, hele beden kalıbı içine girmek bir nevi ayrılıktır. asıl vatandan uzak düşen kimse ayrılık acısı ve elem duyar. eski vatanda mutluluk ve ferahlık içinde idiyse üzüntüsü daha da artar. cenab-ı hakk’ın huzurunda bulunmak, o’nun hitabına mazhar olmak elbette büyük mutluluktur. gönül ehline göre gerçek vatan orasıdır. uyanık insan nefsin tuzağı ve dünyanın aldatıcılığından kurtulup kemale ererek, tekrar aslı vatanına dönmedikçe, yani saadetler içinde rabbine kavuşmadıkça feryat ve figan dinmez. ona göre burası gurbet diyarıdır. ney de böyledir. o da sulu ırmaklarda genişlemekte, sürur içinde cana can katan rüzgârlarla sallanmakta ve kendi dilince zikr ü tesbihde idi. bir gün ansızın kader kılıcıyla yerinden koparıldı. nice zaman ayrılık ateşinde kurudu, bağrı delik deşik edildi, bunca riyazet ve mücadeleden sonra kâmil bir üstada erişti. onun nefesiyle birleşip onun sırrına mazhar oldu, dilsizken ses çıkarır hale geldi. i̇ç hallerinden, geçmiş macerasından ve gizli sırlarından haber vermeye başladı. vatanından ve dostlarından ayrı ve uzak oluşunun hüznüyle içinin derinliklerinden anlatmaya, hikâye etmeye koyuldu.“dinle neyden nasıl hikâyet ederayrılıklardan şikâyet eder.”mevlana