adalet ve kalkınma partisi – dertli sözlük
20 aralık 2015 tarihinde yaptığı açıklama ile ak partiye oy vermiş yada vermemiş hepimizi üzen parti.

partinin genel başkan yardımcısı olan ömer çeliğin ak parti mkyk toplantısı sonrası parti sözcüsü sıfatıyla 20 aralık 2015 pazar tarihinde yaptığı basın açıklamasında kullandığı

"kuşkusuz, i̇srail devleti ve i̇srail halkı, türkiye'nin dostudur." cümlesi istisnasız ekmek kırıntısı kadar islami hassasiyeti olan herkesi üzmüştür diye düşünmekteyim.
siyasi tartışmalara girmeyi ve tartışmaların arasında kalıp dinlemeyi çok sevmeyen biri olarak bile, "israil halkı ve devleti bizim dostumuzdur." sözüne muhalefet etmeden edemeyeceğim. ne halkı ne de devleti ile değil dost düşman bile olmam, filistin halkına ve mescid i aksa'ya yapılan zulüm ortada iken bu lanetli ırk ile dirsek teması bile bana küfür gibi geliyor. allah (cc) ümmete rahmeti ile işgalci israil devletine ve zulmü destekleyen tüm herkese gazabı ile muamele etsin. (*)
ak partililer bi zahmet bunu da açıklasın;https://z-1-scontent-frt3-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xtf1/v/t1.0-9/fr/cp0/e15/q65/12348057_947650271979210_5729139161287310229_n.jpg?efg=eyjpijoidcj9&oh=020699fca3abd2f581548ab1485110b0&oe=57118a74
ekonomi politikasinı kafamda net bir yere oturtamadığım siyasi parti. liberalmiyiz, sosyalistmiyiz, kapitalistmiyiz, neyiz belli değil. en çok yakıştırdığım tanım liberal-muhafazakar oturup bi düşünmek lazım bunu.
mübarek ramazanın mübarek sahur vaktinde yazılacak şey değil belki ama neden olmasın ki, yazılır tabii. yazalım.bir grup arkadaşla buluşulacak, buluşma yerine gidiyorum. 2 kişi var. 1'i tanıdık. tanıdık olan, yabancı arkadaşı bana tanıtıyor ve ekliyor:- arkadaş falan şehirde ak parti gençlik kolları başkanı. bil bakalım babası ne iş yapıyor?+ (gülüyorum) müteahhit?- ehehehhe evet doğru bildin.gülüyoruz. gençlik kolları başkanı da gülüyor. ekip yavaş yavaş toplanıyor. masa kalabalıklaşıyor.her gelene aynı soru soruluyor. kimi biraz düşünerek, kimi anında ama herkes aynı cevabı veriyor:- müteahhit?genç başkan dahil herkes de bu duruma gülüyor.son seçim sonucunun bu algıyla çok ilgisi var diyorum gençlik kolları başkanına.kem küm ediyor ama ikna edemiyor.
akp'nin en sevdiğim sloganlarından biri, 'hayaldi, gerçek oldu' dur. akp, bu ülkede, ülkenin ve milletin gerçek menfaatini düşünen mühim şahsiyetlerin bir zamanlar hayal deyip, uğruna bir çok emek sarf edip, yitik verdikleri yüce davanın, güçlü savunucusu ve meyvesi olarak, o güzel hayalleri gerçeğe bir bir dönüştürmeyi bir boyun borcu bilmiştir. başbakan'ın biz bu yola baş koyduk mesajları da bunu bize hep hatırlatmıştır.

babam, ben küçükken bana sen büyüdüğünde üniversiteye başını açmadan gireceksin, o günler yakın allah'ın izniyle derdi. açacak olursam gidemeyeceğimi söylerdi. akp hükümetinin bugün gerçekleştirdikleri, bizden önceki koca bir neslin dualarıdır aynı zamanda. akp'ye saygım büyüktür ve attıkları her adım anlamlıdır.

fakat, bu yüce davanın asıl sahiplerine ızdırap çektirenler de bu ülkenin fertleridir. ve hükümet olarak, asıl gaye halka hakk'ın desteğiyle hizmet vermekse, onları mağdur etmemek de bu hükümetin boyun borcudur.
her çevreyi ve ideolojiyi memnun edemeyecek olsa da, adalet ekseninde hesap veremeyeceği şeyler yapmamak da bu hükümetin boynunun borcudur.
referansının kur'an ve sünnet olduğunu söylemesi, akp hükümetinin bizden ziyade (dünün mağdurlarından ziyade) onlara (dünün mağdurlarının faillerinin görüşlerini yol bilmişlere) karşı sorumluluğu daha ağır ve fazladır.

hükümetin son dönemde acelecilikle aldığı bir takım kararlar(en azından uygulaması gayet acele ki toplumun büyük kesimleri tarafından sindirilmekte zorlanılıyor), ağır olan sorumluluğunun hakkını vermekte zorlandığının ve kendisini sorgulamaya bu kadar kapatmasının doğru olmadığının en açık göstergesidir. oy tabanı geniş olan, hizmetleriyle faklı çevrelerin bir zamanlar gönlünü yapmış olan partinin istişare sorunu, çok farklı sorunlara yol açabiliyor.

ebu cehillerin torunlarını memnun etmesini beklemesek ve istemesek de, izlemiş olduğu yolu kur'an ve sünnet ışığında tekrardan gözden geçirmesi ve farklı yollarla davaya sahip çıkanları da mağdur etmeme uğraşına girmesi gerektiği kanaatindeyim.

bu bağlamda, gezi olaylarının ve dershane tartışmalarının (son zamanlarda hükümetin en çok eleştirildiği ve en çok desteklendiği süreçler olarak) paralelliğini gözden kaçırmamak gerekir. ben bunları niyette ve yol izleyişte bir takım zaafların varlığına yoruyorum ve rabbimden kendisinin davasına sahip çıkma gayreti içerisinde zayıf ve genç bir kulu olarak büyüklerimizin, daha sağlam adımlarla yollarına devam etmesini diliyorum.

dış politika olaylarına hiç değinmeyeceğim bile. rabbim bu ümmet ve bu millet adına hayırlı olan ne varsa bizleri ona vesile kılsın ve yanlışlarımızı idrak edip doğruya dönüştürme aşamasında yar ve yardımcımız olsun. amin.
akp deynce aklıma bahçelinin kısık sesiyle akepee diye bağırışı geliyor . işin şakası ne olduğunu mensuplarınında bilmediği bir parti gençliğinde mücahit iktidarda müteahhit olanların çoğunlukta olduğu aslında diğer partilerden de bir farkının olmadığı bir parti yani kimse bu adamlar müslüman,kötünün iyisi flan diye kendini avutmaya çalışmasın u rejim böyle sürdükçe içine giren herkes rejimin kontrolörleri tarafından yönetilir ve abd ci,ab ci,israilci,emperyalist,kapitalist,zalim,diktatör,laik,kemalist(puta tapan) olursun.bu böyledir ve böyle gider. taa ki bu kemalist ve laik rejim yıkılana dek.
ahmet davutoğlu'nun dış politikasına yön verdiği parti. cumhuriyet tarihinin en esaslı ve realist dış politika vizyonuna sahip , ülkemizin stratejik derinlikine en uygun hareket eden partidir. dört bir tarafımız düşmanlarla çevrili paranoyasına inat komşularla sıfır sorun politikası, ortadoğuda, kafkasyada, balkanlardaki sorunların çözümüne aktif olarak katılması takdir edilesidir. davosta siyonist katile meydan okumaktır, ab parlementosunda hamas'ı savunmaktır, ve tabii ki ahmet davutoğlu'dur!