fas krallığı – dertli sözlük
yirmi günü devirdiğim ülke. sanki yirmi yıldır burada yaşıyorum. o kadar uzun geldi ki... bunu olumsuz manada söylemiyorum. çok yoğun geçiyor ve şimdiden bir sürü şey yaşadık. ve aşırı derecede türkiye hasreti sardı hepimizi. aramızda dönmek isteyenler oldu. türk görmek istiyoruz, türk yemekleri yemek istiyoruz. bugün kendimizi ödüllendirdik türk lokantasına gittik. kapıdan içeri girişimle abi ne var abiii diye sanki annemin evine gelmişim gibi çalışanlara yalvarışım ve ne bulduysam yemem... yemek gelmeden önce gözlerim doldu. buraya geldiğimizden beri ilk kez doğru düzgün et yiyoruz, türklerle konuşuyoruz... hasan tower'ın önünde biri türkçe konuştu. peşinden gittim. türk müsün dedim hollanda'dan gezmek için gelmiş bir türk çocuğu. kuran kursunda mı okuyorsunuz niye buradasınız dedi. normalde görsem selâm vermezdim epey anlattım her şeyi. onu gördüğümüz için mutlu olduğumuzu belirttim. yolda küçük bir çocuk beş dirheme gül satmaya çalıştı. annesinin kalp hastası olduğunu söyledi. elini kalbine götürerek anlatırken yanağından öpüverdim. annemle konuşmaktan daha tatlı bir şey yoktu şu günlerde ve bir çocuk annesi için gül satıyordu işte. velhasıl duygusal takıldığımız döneme gelmiş bulunuyoruz sevgili sözlük.