duyguları daha çok “bedenselleştirme” ile ifade edebilen (vücutta nedensiz ağrılar; canım yandı, içim kanıyor ifadeleri ve bunların bedende hissedilmesi); hayal kırıklığı, üzüntü, kaygı gibi duyguların tümünü çoğu kez “öfke” olarak deneyimleyen; hoş hissettirmeyen duyguların (korku, kaygı, öfke..vb.) deneyimlenmesinin kötülüğüne inanıp, bastıran ya da inkar eden ve dolayısıyla duyguların ne kadar işlevsel olduğunun farkında olmayan; duygu deneyimlemeyi acizlikmiş gibi görüp bunu bir de “kadınsı” olarak cinsiyetleştiren bir toplum olarak duygular hakkında bildiğimiz neredeyse her şey yanlış. inside out duyguların işlevlerine odaklanan ve zihin-beden ilişkisine dikkat çeken bir yapım, yetişkinlerin de izleyebileceği oldukça keyifli bir film. duygu eğitimlerinin toplumumuzda yaygınlaştırılmasını çok önemli ve değerli buluyorum, özellikle de küçük yaşlardan itibaren.. duyguları tanımayan, duygularla eleştirilmiş, duygularını ifade edemeden büyümüş yetişkinlerin nasıl acı çektiklerini ve nasıl sorunlar yaşadıklarını meslek icabı görebiliyor ve insanımız için üzülüyorum. bir tanım olmaktan çok bir iç döküş oldu, sağlık olsun. i̇zleyin izlettirin. duygular hakkında okuyun, öğrenin. kardeşleriniz, çocuklarınızla bunları konuşun. bu film de çocuklarla konuşmak için oldukça güzel bir giriş olur.
