yeni eren – dertli sözlük
dertli sözlük'e kayıt yapmış lakin henüz 5 tanım girmemiş yazar adayı. aklıma eski yazarlardan erengeldi şayet o ise bir işaret versin. (*) gerçi nadide üslubuyla gireceği tanımlardan anlaşılır.
sözlüğe besmele ile yeniden başlayan yazarımız. yeni adını sağ tarafta gördüğümüzde hepimizin aklına gelen ''yoksa... yoksa bu ..'' soruları tanımlarını okuyunca cevabını bulmuş oldu. :)

(bkz:eren)

hoş gelmişler.
güvenilir kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, hakikaten yeni eren, eskimeyen erenmiş. (*)
hoş gelmiş safa getirmiş.

sözlüğe girmek için bir sebebimiz daha oldu sayesinde.

bir de aktif bir milli görüşçü arkadaşımız gelirse şu sıralar, sözlük tadından yenmez hal alır. (*)
son girilerini anladığım için mutluyum. ya o seviyesini benim anlayacağım şekilde indirdi veyahut ben seviyemi biraz yükselttim, bilemiyorum.
kendisiyle yakından bir arkadaş olmayı isterdim. gerçi böyle insanlarla dost olmakta kolay değildir, eline koluna diline gözüne sahip olman gerekir ya, neyse işte.

hurmasını yemek, zemzemini içmek adına bir girişimde bulundum.
her ikisi de nasip olmadı; ama her ikisinden de daha lezzetli gelen bir muhabbet ortamı oluşturdu sağ olsun. kendi tabiriyle, yıllardır görüşmeyen iki eski dost gibi buluştuk. sohbet ve muhabbetin dibine vurmak isterdik; lakin benim imkanlar biraz kısıtlı olunca bir sonraki görüşmeye erteledik. (*)

kendisiyle ilgili merak edilenleri kaleme alacağım tanımlarım pek yakında dertli sözlükte.... (*) (*)
gelince ilk dedi ki: bu ereninde eskisinden farkı yok,
kaçak çay
gibi ısıtıp ısıtıp canımıza çekiyosun.
dedim:
dert etme dua et
bu da geçer yahu de.
dedi:
sır
gibi sakladığın suratın bu muydu?
dedim: hayır ne bekliyodun acaba, bildiğin
metropol bedevisi
.
dedi:
sonumuz hayrola
valla tipin kayık
dedim: şimdi soğuk bi espri yapsam
birküçüktebessüm
alır mıyım?
dedi:
güccük
bi tebessüm ederim fazlası olmaz
dedim: ben
eddai
olayım inşallah kabul olur
dedi: senden bişey olmaz gel hastaneye gidelim bahtın gibi bi
blacknurse
sana baksın.
dedim: bu ara hemşireler istifa ediyor hem
salmonella
salgını var hastaneye gitmeyelim.
dedi: korkma len biraz
savasci
ol.
dedim: yuh senin beni düşündüğün yok, bari ben
dusunen adamin ta kendisi
ni bulayım
dedi: biraz dik dur ya
zübdeialem
sin sen ya
dedim: valla çokta
münkesir
yani bi yerden sonra
dedi: yine herzamanki gibi anlaşılmaz cümlelerinden kurdun
endazesiz

dedim: asıl sen kendine bak
yonuzzade
diye hesap açmışsın, ne demek o be
dedi: o ben değilim ki, ama seni
ghasedak
diye nik alırken görmüşler
dedim: hangi
imagineperest
attı o iftirayı
dedi: valla bütün fikirler gibi
fikirbabası
ndan çıktı bu da
dedim: sizi o büyük
melike
havale ediyorum
dedi: havaleler kapalı canım
postmodern siir
yazıp gönder
dedim: o zaman büyüklere havale ediyorum, senin hakkından
kotku cosan
gelsin
dedi: ikisi birden beni
kevgir misali
delik deşik ederler
dedim: neyse dur bi soru
soruyor
um
dedi: kimse kalmadı hemen
geldebanasor

dedim: sörf yapacak site bulamayan
kedicik
nasıl miyavlar?
dedi: nasıl olacak
meolinkh
meolinkh
diye.
dedim: helal olsun akıllı
adamın biri
sin
dedi: al işte sen
yeni eren
olsan ne yazar espriler bayat.

bu aralar kuşatıcı, doyurucu ve nevi şahsına münhasır üslubunun yerini,
agresif, godummu oturtan, sözünü esirgemeden laps diye yapıştıran, kafes dövüşü isteyen bir üslup almıştır.
mübarek beldelerde neler olduğunu öğrenmek adına ziyaretimi öne çekmeye gayret edeceğim. (*)