bebek uyutma yöntemleri – dertli sözlük
totem gibi yöntemlerdir.insan bir olayın sebebini gerçekleştiği anda yaptığı hareketler zanneder. her seferinde aynı hareketleri tekrar eder.mesela tam perdeyi çekerken atılan golü perde çekmekten bilip her maç perde çekiştirmek...bebek uyumaz. sonra birden uyur.o esnada başıboş da bırakılmaz. bir şeyler dinletilir, okunur vs.
her bebeğin ninni ayarı vardır, o ayara yakın şeyleri duyunca uyur. bu bazen süpürge sesi bazen dış mekan gürültüsü bazen gerçek bir ninni ya da çok farklı sesler. asla bir totem değildir bu tınıyı bulunca o tonda defalarda uyutabilirsiniz bir bebeği istisna elbetteki var ama çoğunlukla vakidir bu durum.
ne totemdir ne tabu ne tını. koşullanmadır. araba sesi, sallama , biberon, oyun arkadaşı vs vs.hepsi doğru kullanılırsa uyku yokken de uykuyu getiren birer zil sesine dönüşebilir. (bkz:pavlovun köpeği) ama insanoğlu çok kompleks bir varlık olduğu için bu düzen çoğu zaman bir müdahale ile bozulur.yenidoğana yanlış bir edimsel koşullama yapan anne babaların klasik koşullanmayi bozmuş olma ihtimali de olabilir. veya fizyolojik bazı sebeplerden dolayı bozulmuş bir uyku düzeni olabilir. her zaman aynı uyku öncesi rituelleri tekrarlamak işe yarar. ninni gibi. çocuğu olan kurcalayarak öğrenmiştir zaten. :)(bkz:bekara çocuk uyutmak kolaydır)
bebeklerin en büyük dertlerinden biri dünyaya geldikleri, alışkın oldukları ortamdan çıkıp tedirgin edici, yabancı sayılabilecek bir ortama girmiş olmaları başlangıçta. uyku için de yetişkinin bile öncelikli ihtiyacı güvende hissedeceği bir ortam. bebek için de öyle haliyle. bunun için de tanıdık şeylere ihtiyacı var. süpürge sesi, fön makinesi sesi, beyaz gürültü denen sesler anne karnını; yani tanıdığı, güvenilir ortamı anımsattığı için bunların rahatlatıcı olduğu düşünülüyor. anne-baba sesinden ninni de güven verici haliyle. ya da emmek. ya da ritmik hareketlerle hafifçe sallanmak. bebeğin anne karnında deneyimlediği şeyler hepsi.

daha ilerleyen dönemlerde de uyku öncesi ritüellerin de(*) yine bebeğe kendini güvende hissettirici etkisi var. bebekler alışkanlıklarının bozulmasından hoşlanmıyor; çünkü o yabancılık tedirgin edici. haliyle, daha önce de söylendiği gibi ritüeller çoğu zaman etkili uyutmada. ama gaz sancısı, diş çıkarma, hastalık gibi fiziksel rahatsızlıklar ritüel olsa da olmasa da zorlar. hiçbir yöntem yeterli gelmiyorsa önce o rahatsızlığı anlamaya ve çözmeye çalışmak daha faydalı.

ayrıca uyutan kişinin gerginliğini de hissedebileceklerini düşünüyorum ben bebeklerin. bu sebeple ebeveynin kendi yorgunluğu nedeniyle bebeği bir an önce uyutma çabası bebeğin sabaha kadar uyumaması şeklinde sonuçlanır çoğu zaman. bu konuda anne/babanın yükünün hafifletilmesi de önemli nitekim.
ulan eşim kınada eğleniyor, ben arabayla tur atarak çocuğu uyutmaya çalışıyorum. bir taraftan ne zaman çıkacak diye bekliyorum bir taraftan da gelmiş burada ağlıyorum. başlarım böyle işe.
heriflik meriflik kalmamış. şunu ben yapsam akşam eve giremem. vay anasını sayın seyirciler ya...
bey yazarların çoğunlukla bulunduğu başlık olması güldürdü (*)

alt kat komşularımızın 6 aylık bebeği var. bebeğin annesi bir yere gittiğinde ona bakmak zorunda kalan babasının figanından meseleyi anlıyoruz. bebeğe "söyle oğlum, allah rızası için söyle bana neyin var niye uyumuyorsun?" diye soruyordu kıyamam.
yatağa bırakıp yanına oturmak ve kitabınızı açıp okumak gibi mükemmel bir yöntem var.
her bebekte tutmuyor ama denemekte fayda var.
tüm ihtiyaçlarını giderdiyseniz mızmızlanmasına çok kulak asmayacaksınız, ehiühübehi deyip her kalktığında 'canııımmm uyku vakti haydi yatağa' deyip tekrar tekrar yatağa koyacaksınız, pes etmeyeceksiniz'
bi kaç gün ağlayabilir ama travmatik düzeye gelmedikçe problem yok. yok eziyet falan değil gün boyu 15 saat peşinde dolandınız zaten sıcacık yatağında mis gibi karnı doymuş pijamalarını giymiş anası babası yanında uyuyo bişeycik olmaz fazla duygusala bağlamayın.