subliminal

şarkılarda da görüldüğü söyleniyor,backmasking(tersten kayıt) ile belli sözler şarkıya yerleştiriliyormuş.ama ben pek anlayamadım.youtube da verilen örneklerin bir çoğunda sesler hiç anlaşılmıyor.elbette böyle şeyler vardır ama bir çoğunu abartma olarak görüyorum.bu mevzu ile alakalı model,şebnem ferah,sagopa kajmer,atiye,tarkan,2pac,kolera ve sair insanların gizli mesajları var youtubeda .onları izledikten sonra ''allah sonumuzu hayretsin'' demekten alamıyorum kendimi

sub(alt)-liminal(bilinç eşiğine ait olan)

subliminal mesajları kişisel gelişim, dil öğrenme, fobileri yok etme vb. amaçlarla kullananlar da var(anladığım kadarıyla dijital bir ses dosyasına farklı frekansta konuyla alakalı telkinler koyuyorlar). ancak kim, nasıl güvenir de bilinçaltını elin adamına bilinçli bir şekilde teslim eder, bir de bunun için para verir; orasını anlamam.

kabul ettiğim ama etkinliği ile ilgili fazlasıyla şüpheyle yaklaştığım olay. şöyle ki;

acaba bu olayın etkinliğinden çok böyle mesajlar veriyor diyerek bazı film-klip-müzik gibi yayınlara dikkat mi çekilmek isteniyor.

bir diğer husus da, böyle yayınlar olduğu ve bizi etkilediği iddia edilerek "bak biz sizin her türlü beyninizi yıkayıp ele geçiririz" gibi bir psikolojiye mi sokulmak isteniyoruz.

sadece çizgi filmlerde ya da filmlerde değil, kliplerde de var.

örnek: model-pembe mezarlık

zamane gençliğinin merakını celbeden, üzerinde araştırmalar yapmanın gayretkeşlikten öteye gidemeyeceği spekülatif bir konudur. nefis tezkiyesi yapmamış insanın bilinçaltı elbette yol geçen hanı gibidir. aklı başında, takva sahibi ve cemaat içinde olduktan sonra bilinçaltı mesajların etkisinden korkmak vehimdir. ancak modern dünyanın cafcafları, gürültüleri, dikkat çekici uyarıcıları insanın o an düşünmesine ket vurabilir ve nefsini kirletip şımartabilir. mesela sadece mescitinde namaz kılmak için girdiğiniz cevahir'den zararla çıkabilirsiniz. ancak bütün bunlar gizliden gizliye yürütülen gizli bir planın parçaları değildir. her şey açık bir şekilde gözümüzün önünde olup bitmektedir.

o kitabında sınırlılıları var. eger cd deki müzikleri dinlediğimizde biz bu subliminal mesajlara acık hale gelme, daha cok etkilenme ihtimalimiz var. konuyu kubilay beye sorduk tam tatmin edici bir cevap vermedi. sadece zararlı bitkilerin bulundugu tarlaya yararlı bitkiler ekmek diye somutlaştırdı. eger ortam kubilay beyin soylediği kadar mesaj yüklü ise bu bizi mesajlara daha açık hale getirir. hiç istemediğimiz bir suru mesajı daha kolay halde alma ihtimalimiz olabilir.
konuyu freud un id ego süper ego bağlamında ele alırsak id'i bastıran süper egodur. bizim kendi ahlaki gelişimimizi en olumlu şekilde arttırarak kendimizi toplumun kuralları ile bir bütün olarak ele alırsak ve sosyal bir varlık olarak toplumdaki yerimizi tam olarak belirlersek id in tüm dürtülerini en dogal bu şekilde söndürebiliriz.

sublimal bilinçaltı demektir. bilincimizden farklı olarak beynimizin bizden bağımsız daima çalışan bir motor kıvamını almasını sağlar. asla unutmaz, etraftaki her şeyi kaydeder, biz fark edelim yada etmeyelim o her şeyi alır. bunu fark eden kötü niyetli insanlar bilinç altımıza farklı frekanslarda ses dalgaları göndererek veyahut 24. kare yöntemi ile bilincimizin değilde bilinçaltımızın algıladığı görüntüler yollayabilirler. çok tehlikeli sonuçlar ortaya çıkabilir. ancak bu durum iyi insanların elinde iyiye de kullanılabilir. ülkemizde kubilay aktaş beyin çok ciddi çalışmaları var, eğer hala kendisinden haberdar değilseniz acilen bir bağlantı kurun, kitabını alın okuyun. kenidisi bu noktada kuran vasitasıyla bilinçaltına yönelik telkin tedavileri yapıyor.

günümüzde mesaj verenler, mesajlarını doğrudan, hiç sakınmadan, çekinmeden bilinç üstüne verdikleri halde nedense bilinç altına verilen mesajlar daha ilgi çekici olmaktadır.

gözün görmediği ya da dikkat etmediği fakat beynin bir şekilde içine işleyen gizli ve kışkırtıcı mesajlar. çok eski reklamlarda bile rastlanabilen bu yöntem günümüzde hayal edilemeyecek derece gelişiyor ve beynimize nelerin işlediğini farkedemiyoruz bile. ne düşünmemiz isteniyorsa onu düşündürürp, hayal edemeyen ve üretemeyen insanlar olmamızı hedefledikleri açık...