hz. ömer – dertli sözlük
dizinin ilk üç bölümünü seyrettim. bazı değerlendirmelerde bulunacak kadar fikir edindim sanırım.

evvela takdir:
diziyi seyredince petrol zengini araplara çok kızdım. yahu bak ne güzel plato kurmuş, dizi çekiyorsunuz. paranız bol. gidip ingiliz futbol takımlarına milyar dolarlar harcayacağınıza böyle işlere yatırım yapsanıza. ha gerçi o paraların bedelini/cezasını ödeyeceksiniz zaten. neyse konu bu değil.
diziyi arapların çekmesi iyi olmuş. günlük yaşam, şehir kültürü ve sair unsurlar iyi aktarılmış. ne de olsa arap kültürü. mekan ve teknik detaylar iyi.

ancak;
ilk üç bölümde seyrettiğimiz müslüman olmadan önceki ömer'le, bizim siyer kitaplarında okuduğumuz ömer farklı.
daha ilk bölümden hz. ömer çok iyi kalpli, makul hareket eden, sanki gizli müslümanmış gibi yansıtılmış. halbuki hz ömer'in müslüman olmadan önce kendi kızını toprağa gömen biri olduğunu yazıyor kitaplar. bu konuya duygusal yaklaşılmasaymış daha iyiymiş.
bir de türkçe dublajdan mı kaynaklı bilmiyorum ama müşriklerin de ağızlarından allah lafzı eksik olmuyor. inşallah, allah yardımcın olsun ve diğer bütün temenniler var.
3 bölüm geçti bir tane dahi put görmedik. lat menat uzza'dan da bir kere bahsedildi.
bunlar garip.

hülasa;
zaten büyük şahsiyetlerin hayatlarının sinemaya aktarılmasına çok mesafeli olan beni pek memnun etmedi açıkcası.
arapça'sını bulabilirsem güzel olur.