into the wild – dertli sözlük
film hakkında çok şey söylenebilir velakin ben sadece çıkardığım replikleri yazmakla yetineceğim;-mutluluk paylaşıldığında gerçekleşir.-yolu olmayan ormanlarda mutluluk vardır. yalnız yürüyen deniz kıyısında sevinç. topluluklar vardır kimsenin zorla girmediği denizlerde. ve sesinde de müzik. i̇nsanı daha az seviyorum diyemem ama doğayı daha fazla.-onları mezun oldukları üniversitenin kapısının önünde görüyorum. babam okulun girişindeki kubbenin hemen altında, dolaştığını görebiliyorum. başının arkasında duran kırmızı tuğlalar kan dolu tablolar gibi parlıyor. annemi elinde birkaç kitapla görüyorum. küçük tuğlalardan örülmüş duvarın hemen yanındaki hala açık duran demir parmaklıkların önünde duruyor. sivri uçlar havaya doğru gardını almış. mezun olmak üzereler. ve de evlenmek üzereler. çocukları, aptallıkları...ama tek bildikleri masum oldukları. daha önce hiç kimseyi duymamışlar. yanlarına gidip durun demek istiyorum. sakın yapmayın; bu kadın yanlış kadın, bu adam yanlış adam. i̇leride şimdi hayal bile edemeyeceğiniz şeyler yapacaksınız. çocuklarınıza kötü şeyler yapacaksınız. daha önce hiç duymadığınız kadar acı çekeceksiniz. hatta ölmek isteyeceksiniz. onların çocukları olarak yanlarına gidip bunları söylemek istiyorum. ama bunu yapamam. ben yaşamak istiyorum. -paraya ihtiyacım yok, insanları bilinçlendiriyor. benim istediğim tek şey var. ne aşk, ne para, ne inanç, ne şöhret, ne adalet duygusu...bana gerçeği söyle!-deniz insanı sert bir şekilde savuruyor. ve ara sıra da kendini güçlü hissettiriyor. şey... denizler hakkında fazla bir şey bilmem. ama hep burdaki gibi olmadığını biliyorum. ama hep bildiğim tek bir şey var ki insanın hayatta güçlü olması önemli değil, kendini güçlü hissetmesi önemli. kendinizi bir kere olsun değerlendirin. kendinizi en azından bir kere insanlığın en eski duyguları arasında bulun. kör-sağı taşla kendiniz güzelleşin. yardım edecek kimse olmasın. ama elleriniz başınızda olsun. -eğer insan hayatının mantık tarafından yönetildiğini kabul edersek yaşama ihtimalini yok etmiş oluruz. -hiç bir şey bilmemenin acısına dayanabilecek kadar onu sevdiğimi biliyordu.-hayatta bir şey istersen elini uzat ve yakala.-bana aklı başında biri gibi gelmiştin ama yanılmışım galiba. *omuzlarımın üstünde taşıdığım şeyden memnunum. demek istediğimde bu.-bence kariyer 20.yüzyılın bir icadı ve ben sahip olmak istemiyorum.