eli kolu bağlı olmak – dertli sözlük
çaresizliktir. halbuki çaresiz kalmak bir müslüman da olmaması gereken vasıflardandır. hadis-i şerifte şöyle buyruluyor: sizden biri bir kötülük gördüğünde gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin, yetmezse diliyle düzeltsin, onu da yapamazsa, hiç olmazsa kalbiyle buğz etsin. fakat bu, imanın en zayıf mertebesidir.
atalet, melankoli, bazen karamsarlık, sonra boş vermek. güvensizlik duygusu ve endişe, ardından yatış. bu sarhoşluğun verdiği can sıkıntısını düşünmemek için beynini zorlama!(k). zorlamak ‘zor’u barındırdığından daha basit bir eylem olan olan kaçmaca fakat anlamsız bir kaçmaca. ‘’hayal ettiğim gelecek için gayret etsem de bunları neticelendirecek yeteneğim yok ki’’ düşüncesiyle körebe oyununa devam etme!(k). tüm bu bedbin düşüncelerin karşısında (bkz:iradesini kullanamamak). diğer bir deyişle eli kolu bağlı olduğu zannına bilinçli! bir şekilde kendini ikna etmek. her neyse yıllardır yapmakta olduğum şey.

bir insanın kendini bilmesi yahut bildiğini düşünmesi onun hayatını hiç değiştirmiyorsa peki. i̇natçı diyelim bu insan. bildiğimi okurum diyor. kendimi bilmek bile beni yapmakta olduğum tüm bu anlamsız şeylerden alıkoyamaz diyor. peki gerçekte bunu kim diyor?

başka dünyalara açılan bir kapı olduğuna inanmaya zorluyor seni değil mi? i̇nsanın kendisini fethedebileceği, tarifini bilmediğim bir gücün hükümranlığı altında esir olmaktan kurtulup hür irade ile hareket edilebileceği başka bir dünya. güzel bir dünya, hayal edince bile insanın içinde kelebekler uçuşuyor. ya da umudu bırakıpta çürümeyi beklemek…

bütün bunları düşünen bir insan neyin özlemini çekiyordur? ne istiyor bu kişi, ne için yalvarırdı? neden her şeyi boş verip hayal dünyasına sığınırmış? yardım çığlığı atan bu kişiye nasıl yardım edebilirim?