kurt ve lamba – dertli sözlük
müslümanların parlak devirlerinde, yani islâm bir güneş gibi ortalığı aydınlatırken, avrupalılar ortalıkta gözükmediler. karanlığın bastırmasını yüzyıllarca beklemesini bildiler. kurt da açlığa çok dayanıklıdır. kaderin bir imtihan gecesi gelip çattı. müslümanlar için karanlık gece bastırdı. i̇şte kurda, yani avrupalıya gün doğmuştu. her gaflet anında sürüden bir iki aşırmayı becerdi. nihayet, müslümanlar yavaş yavaş uyanmaya başladılar. sonunda, kurdun karşısına bir iki çıkmaya başladılar. avrupalı, lâmbayı söndürebildiği her ülkede, müslümanları kolayca hâkimiyeti altına adı. şimdi bütün gücüyle henüz bütün islâm ülkelerinde söndürmeyi başaramadığı noktaya, yani islâmı tam anlamıyla söndürmeğe bütün zekâ ve teknik gücünü sarfediyor. o biliyor ki, bunu başarırsa artık müslümanları tam anlamıyla tarihten silmeğe, yani etkisiz ve güçsüz hale getirmeğe erişmiş olacaktır. ondan sonra ezmenin her türlüsünü, ekonomik, kültürel, politik ezme türlerinin her türlüsünü kolaylıkla uygulayabilecektir. fakat ışık yandıkça, bir noktada da olsa lâmba yanmakta devam ettikçe, müslümanlar için kurtulma umudu büsbütün yitmiş sayılmıyacaktır. onun için batılılar liberali ile, marksisti ile, bütün güçleriyle islâmı söndürmeğe çalışıyorlar. i̇çten ve dıştan bütün kuvvetleri bu hedef için seferber olmuştur. biz bir taraftan kendimizi korurken ondan daha büyük bir gayretle elimizdeki ilâhi ışığı, sır lâmbasını söndürmemeğe çalışmakla kurtuluş umudumuzu koruyabileceğiz. unutmayalım ki, kurdun gözleri karanlığa alışıktır. ama biz, barbar avrupa önünde medenî islâm insanları ışığı kaybedersek yolumuzu kaybettik ve umudu da kaybettik demektir.