untranslatable words – dertli sözlük
"schadenfreude" uzerine komedyen/stundup'ci trevor noah'in skeci var netflix'te, bir gosterisinin parcasinda geciyor.
marija tiurina‘nın pek güzel illüstrasyonlarla oluşturduğu bir nevi mini sözlük.
schlimazl (yiddiş): şanssızlığı süreklilik kazanmış kişi
duende (i̇spanyolca): bir sanat çalışmasının bir insanı derinden etkileyen gizemli gücü
age-otori (japonca): saçını kestirdikten sonra daha kötü görünmek
kyoikumama (japonca): çocuğunun okulda başarılı olması için onu acımasızca sıkıştıran anne
l’appel duvide (fransızca): direkt çevirisi “boşluğun çağrısı” olsa da daha çok yüksek yerlerden atlama dürtüsüne verilen isim
luftmensch (yiddiş): hayalci insanlara denir. direkt çevirisi “hava insanı”dır.
tretar (i̇sveççe): “tar” tek başına bir fincan kahve anlamına geliyor. “patar” ise aynı fincandaki kahvenin tazelenmesi anlamına gelirken “tretar” ikinci kez tazelemek anlamına, yani bir fincanı üçüncü kez kahveyle doldurmak anlamına geliyor.
torschlusspanik (almanca): “kapanan kapı korkusu” gibi bir karşılığı olan bu sözcük bir insanın yaşlandıkça azalan fırsatlardan korkması durumudur
schadenfreude (almanca): birisinin talihsizliğini görmekten haz almak
….diye devam ediyor.