uyum sağlamak mı yozlaşmayı reddetmek mi – dertli sözlük
uyum sağlamakla yozlaşmayı bir tutmak her zaman için çok doğru değil sanırım.

toplum içinde yaşayan sosyal varlıkların uyum sağlayabilmeleri birlikte yaşamak için elzem. elbette her insanın esnememesi gereken belli başlı tercihleri, kaideleri olmalı.
aklıma bir örnek geliyor: bir yakınımın arkadaş ortamı genellikle içki içen insanlardan oluşuyordu. onlarla buluşacağı zaman çıkıntılık yapmış olmamak, arıza çıkarmamak, onlara uyum sağlayabilmek adına içkili mekanlara gidebiliyordu. böyle bir durumda müslüman bir insanın “onlar bana uysun, ben oraya gitmem.” diyebilmesi gerek. aksi takdirde yaşanacak olan, o ortamı normalleştirme durumu, elbette yozlaşmadır.

fakat insani zevklerimiz, tercihlerimiz; kendimizi zor duruma sokmadığımız ve devamlı bir hale gelmediği takdirde esnek olabilmeli.
daha önce dinlemediğiniz bir müzik türünü dinlemek, gitmediğiniz bir yere gitmek, deneyimlemediğiniz herhangi bir şeyi sırf başkalarının tercihlerine uyum sağlamak adına bile olsa deneyimlemek ve sonrasında bunlardan keyif almak; sizin özünüzü kaybedip yozlaşmanıza sebep olmaktan ziyade sizi zenginleştiren, dünya nimetlerinden aldığınız zevki artıran, bakış açınızı genişleten şeylerdir. i̇nsanoğlu binlerce yıldır üretiyor. tercihlerimizi sadece şu zamana kadar tecrübe ettiklerimizle sınırlamak gereksiz yere bir sürü güzellikten mahrum bir hayat sürmeye sebep olabilir. tüm standartlarımız korunması gereken değerler değiller zira.
yonuzzade
’nin dediği gibi kaya değiliz, hayat boyu değişeceğiz, gelişeceğiz. bunda elbette çevremizdekilerin etkisi de olacak. bir başkasından gelmesi onu kendimizden bir parça haline getirmemize engel değil. bizi biz yapan şeyler de zevklerimizden ibaret değil sanırım.
tabi yine bu demek değildir ki uyum sağlamak için her daim kendi zevklerinizinden ödün verin. sürekli “fark etmez, bana hepsi uyar” gibi bir tavır karşıdakiler için de yorucu.