şükür – dertli sözlük
ebü’l hasen-i şâzilî anlattı: “ben bir gün seyahate çıkmıştım. kendi kendime dedim ki: “yâ rabbî! sana ne zaman şükredici bir kul olabilirim.” bu sırada gaybden bir ses geldi ki: “bana şükredici bir kul olabilmen için yeryüzünde senden fazla ni’met verilmiş bir kulun olmadığını düşünmelisin!” bu sözleri işitince: “yâ rabbî! kendimden fazla ni’met verilmiş bir kimsenin olmadığını nasıl düşünebilirim? zîrâ sen peygamberlere, âlimlere, pâdişâhlara herkesten çok ni’met verdin” dedim. bu defa; “eğer peygamberlere (aleyhimüsselâm) ni’met verilmeseydi, sen doğru yolu bulamazdın. âlimler olmasaydı, dinden çıkıp küfre girerdin. pâdişâhlar olmasa, evinde emîn bir hâlde rahat oturabilir miydin? bunların hepsi sana ihsân ettiğim ni’metlerden değil midir?” buyuruldu.”