han-ı yağma – dertli sözlük
türk kağan ve sultanlarının oğuz töresine göre beylere, devlet erkanına ve halka umumi ziyafet (toy, şölen) vermeleri ve bu esnada sofra ve saray eşyasını yağma ettirmeleri babalık sıfat ve vazifesinin icabı bir gelenek idi. bu sebeple han ve sultanların bu ziyafet ve toylarına han-ı yağma (yağma sofrası) adı veriliyordu. dede korkut kitabında bunlar hakkında pek çok sahne tasvir edilmiştir: "aç görsem doyurdum, yalıncak görsem donattım, depe gibi et yığdırdım, göl gibi kımız sığdırdım". kaşgarlı mahmud hanların bayram ve düğünlerde otuz arşın yükseklikte, minare gibi sofra kurup yağmalattıklarını yazar. selçuklu sultanı muhammed tapar'ın 1118'de oğlunu veliaht ilan ettiği ziyafette yemek takımlarını halkın yağma ettiğinden kaynaklar bahseder.

(kaynak: osman turan, selçuklular tarihi ve türk-islâm medeniyeti)

eski türk devletlerinden itibaren yerleşegelen bu anlayış osmanlı'da ulufecilik kültürü ile devam etmiştir denebilir. günümüz siyasi partilerinin yoğun patronaj ilişkilerine ve baba/reis/şef diye anılan parti liderlerinin kariyerlerine bir de bu gözle, türk toplumundaki yerleşik politik kültür açısından, bakmakta fayda var.