gazze

1444 şehid var ve artıyor. yıllarca kanayan bir coğrafya. siyonizme karşı kukla yönetimlerin altında sessizliğe, acizliğe itilmiş müslümanların vebalini veremeyecekleri topraklar...

feci bir bilgi kirliliği var.
bu, psikolojik harb gereği iyi mi, yoksa sahte bir moral verdiğinden zararlı mı bilemiyorum.
el-kassam hesabı dahi (*) 2013 yılında çekilmiş bir fotoğrafı bugünmüş gibi yayınlıyor.

fakat duaya ve yardıma devam.

i̇çimizi kan ağlatan mübarek belde. dünyanın herhangi bir yerinde bir hayvana eziyet edildiğini görüp ortalığı yıkan modern düzen insanları oradaki kardeşlerimizi çocukları katledenlere sessiz kalarak hatta destekleyerek belhum adã¢l seviyesinde olduklarını gösterdiler. evet dünya büyük bir insanlık dersi veriyor.

allahım, düşmanı yenmedeki bu acizliğimizden dolayı bizi affet, bizi azabından uzak eyle.

60 küsür müslüman devleti olan bu dünyada bir ülkenin bile ses çıkarmadan gazze katliamını seyrediyor olmasını aklım almıyor. 60'ından da geçtim sadece biri, sadece bir ülke mi karşı gelemez? nasıl bir sarmal, nasıl bir tuzak ki bu, herkes susmuş seyrediyor!

1- dua
2- yardım kuruluşları üzerinden, para yardımı
3- devletin kurumlarını, yapabileceklerini yapmaları noktasında zorlama.
4- daha güçlü, daha cesur bir islam dünyası için: çalışmak çalışmak çalışmak çalışmak...

yapabileceklerimiz-yapmamız gerekenler şimdilik bunlar.
allah yardımcıları, yardımcımız olsun.
imanımızı, irademizi, özgüvenimizi ve gücümüzü arttırsın.
zalimleri kahretsin.

allah etsin, yapsın, kılsın demek de kafi değil malesef.
imtihan...

karnemizdeki yıldızlı sıfır. aklımızı, vicdanımız doğrultusunda harekete geçirmedikçe de kanayacak yaramız.

bu gece yine gazze bombalanıyor yine müslümanlar ölüyor. biz de türkiye cumhuriyeti olarak sadece kaygıyla izliyoruz ..

başta gazze olmak üzere dünyanın her bir köşesinde duamıza muhtaç kardeşlerimiz var. sadece dua mı? yaptığımız dua ne kadar fayda verebilir nasıl tesirli olur demeyelim orası rabbimize kalmış. bize düşen samimiyetle dua etmek. müslümanın en güzel silahı dua değil miydi? rabbimiz her şeye kâdir öyle değil mi! haydi şu mübarek günlerde, mübarek vakitlerde gönlümüzü açalım:
bir nouman ali khan videosu "bir dua i̇steği #filistin #suriye #irak #birmanya #oac [nak&omar suleiman]" (http://www.youtube.com/watch?v=abbfloslvvs&feature=youtu.be)

ölümsüz karanfiller adlı filmde aykut kuşkaya'nın bağdat, filistin ve bosna için söylemiş olduğu parçanın sözlerini maalesef çok doğru bulmaktır:

--- iktibas ---

ey bağdat-filistin-cezayir-bosna
biz seninle öyle bir kardeşiz ki
kanlar içinde yere düşmeni izliyoruz
acılar içinde kıvranmanı, ölmeni görüyoruz

seni kanlar içinde yere yıkanlar
bizim de kollarımızı bağladılar
ne silah taşıyabiliyoruz sana
ne sevgi, ne umut...

karlı kıştır ey bosna
bu bir kara tipidir
tut ki bir kabustur
büyüdür düştür
tut ki acı bir çığlıktır...

--- iktibas ---

ümmetin dağınıklığı içerisinde gazze ve onun gibi diğer müslüman beldeler için gerekli olan toplu bilinç ve hassasiyete sahip olamadığımızdan yapabildiklerimiz sınırlı kalıyor hep. peki nereye kadar gider bu? "bütün müslümanlar kardeştir", "müminler bir vücut gibidir" düsturlarının yanında bu hal nicedir? rabbim bizleri ıslah etsin (amin).

abdullah öcalan fransa'ya kaçtığında tüm fransız mallarına büyük bir boykot başlatan canım memleketim, israil için sadece dua ediyor, coca cola ile serinleyerek. allah bize akıl fikir versin ki ümmet olmayı öğrenelim. filistin halkı türk olsaydı yine aynı duyarsızlıkla bekleyebilir miydik?