“biz alarm kurup, tatlı uykumuzdan uyanıp kardeşlerimiz için teheccüdde dua edemezken. gazze'de bir gece daha kefen sarmak ile geçti.”
allah'ın bizi affetmesini bile umut etmeye hakkımız olmayan yer
ahhhh! yüreğim paramparça..
bugün bir kardeşimizi canlı canlı alevler içinde gördük..
ne söz kaldı söylenecek ne gönüller dayanır oldu..
rabbim sen seni seven masum ve mazlum kullarına yardım eyle,dualarımızın kabulüne engel ne günahımız varsa affeyle,bağışla.. amin
ne söz kaldı söylenecek ne gönüller dayanır oldu..
rabbim sen seni seven masum ve mazlum kullarına yardım eyle,dualarımızın kabulüne engel ne günahımız varsa affeyle,bağışla.. amin
çocuk yazılım mühendisi olacakmış.zahide tuba kor söylemişti gazzeliler çok çalışkan ve mucit insanlardır diye .not ortalaması çok yüksek ve ilk ona girmiş.ilerde belki de büyük hizmetler edecekti.siyonist zalimler onu diri diri yaktılar biz yine hiçbir şey yapamadık kaldı bu yaşamak suçu üzerimizde
gazzeli mü’min kardeşlerimiz; bu seneden önce de, yıllarca nice eziyet ve işkencelere mâruz kaldılar. senelerdir abluka altında yaşadılar. zaman zaman tekrarlanan saldırılarda nice canlar kaybettiler. filistin’deki zulüm, bir asırdan fazla zamandır devam ediyor.
son bir senedir ise, gazze nüfusunun yüzde 2’si şehîd oldu. ayakta neredeyse hiçbir bina kalmadı.
buna rağmen; filistin’den gelen videolarda, haberlerde ve mülâkatlarda görüyoruz ki onlar;
tevekkül ve rızâ hâlinde yaşıyorlar.
huzur ve sekîneti kaybetmiyorlar.
i̇ntihar, depresyon gibi psikolojik sıkıntılara düşmüyorlar.
hâlbuki;
maddî zenginlik içindeki batılılarda intihar çok yaygın görülüyor. müreffeh ülkelerde, milyonlarca kutu depresyon ilâcı satılıyor. kimse huzurlu değil. i̇lâç kullanmayanlar daha beterine yöneliyor, alkol ve uyuşturucularda saâdet arıyor, sefâlete yuvarlanıyor. aile hayatları bir vîrâneye dönüyor. evlilikler yıkılıyor. saâdet, sefâletlerde aranıyor. neticesi çılgınlıklar, bunalımlar, psikiyatrik rahatsızlıklar ve intiharlar…
demek ki;
gazzeli mü’minlerin yaşadıkları îman; onların tâkatini artırıyor, sabırlarını kuvvetlendiriyor, tahammül güçlerini ziyadeleştiriyor.
tıpkı;
“–ehad!.. ehad!..” diyerek, tevhîdi canları pahasına koruyan, mekke devrindeki ilk müslümanlar gibi…
osman nuri topbaş
son bir senedir ise, gazze nüfusunun yüzde 2’si şehîd oldu. ayakta neredeyse hiçbir bina kalmadı.
buna rağmen; filistin’den gelen videolarda, haberlerde ve mülâkatlarda görüyoruz ki onlar;
tevekkül ve rızâ hâlinde yaşıyorlar.
huzur ve sekîneti kaybetmiyorlar.
i̇ntihar, depresyon gibi psikolojik sıkıntılara düşmüyorlar.
hâlbuki;
maddî zenginlik içindeki batılılarda intihar çok yaygın görülüyor. müreffeh ülkelerde, milyonlarca kutu depresyon ilâcı satılıyor. kimse huzurlu değil. i̇lâç kullanmayanlar daha beterine yöneliyor, alkol ve uyuşturucularda saâdet arıyor, sefâlete yuvarlanıyor. aile hayatları bir vîrâneye dönüyor. evlilikler yıkılıyor. saâdet, sefâletlerde aranıyor. neticesi çılgınlıklar, bunalımlar, psikiyatrik rahatsızlıklar ve intiharlar…
demek ki;
gazzeli mü’minlerin yaşadıkları îman; onların tâkatini artırıyor, sabırlarını kuvvetlendiriyor, tahammül güçlerini ziyadeleştiriyor.
tıpkı;
“–ehad!.. ehad!..” diyerek, tevhîdi canları pahasına koruyan, mekke devrindeki ilk müslümanlar gibi…
osman nuri topbaş