evvela allah razı olsun, bu konu daha ziyade konuşulmaya layık, zira tesettür meselesi hakkında söylenmemiş hemen hiçbirşey kalmamıştı. bu hususta bilinçsiz kimse kaldığını düşünmüyorum. ama ayetin nassıyla الَّذِينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا عَلَى الْآخِرَةِ ... insanlar bile bile seve seve ahiret meyvelerini dünya metaına satıyorlar (وَلَا تَشْتَرُوا بِآيَاتِي ثَمَنًا قَلِيلًا وَإِيَّايَ فَاتَّقُونِ).. zatn yazın tesettür konuşulması, ramazanda ramazan konulu vaazlar gibi nazarımda..
haremlik selamlık tedrisat ise; lağv-ı hilafetin geniş daire olan siyasette yaptığını; dar daire olan birey bazında ve fakat toplum külliyetinde bu millete yapmıştır. dinsizleştirme, dünyevileştirme, nefisperest ve şeheviyatın pompalanmasında, hakir hislerin teşvik ve uyandırılmasında birinci kapıdır.
benim bugün ki riyasetten, hem yazılı, hem muhtelif kanallarla en büyük talebim, taa 2007 yılında kamet-i kıymetini tam tasdik ettiğim zamandan beri, hatta irca-ı hilafetten bile önce istediğimdi. hatta 2009 yılında demiştim: özala kurşun işlemediği gibi bu adama zehir dahi tesir etmeyecek (ki mütaaddid defa zehirlenmiştir, ve necat bulmuştur) ve fakat iki şeyi ihya etmezse o iki cenahtan vurulacak: birisi tüketici kredilerini düşürerek, milleti olmayan bir alım gücüne kavuşturması; ki o zaman bilgim haricinde gençlik kollarına mahalli başkanlığına getirildiğimi öğrendim, fırsattan ganimet koştum parti meclisine; efendiler yalvarıyorum ki tüketici kredilerinin faizlerini yükseltin, çok vermek lazımsa oradaki payı üreticiye verin, insanlar faizin damına düşüyorlar, kredi çekip tatile gidiyor, kredi kartıyla vade farkı namı altında faizli alımla her istediğini alıyor, hayali bir alım gücü kazanırlar, sonra onu kaybedince de açlıktan ölüyor gibi yakanıza yapışırlar, yapışacaklar, hem ahlaksızlaşıp dinsizleşecekler çünkü boğazdan geçen haram dinin tesirini kırıyor...
ikinci mesele ise haremlik selamlık tedrisatı getirin, yoksa şimdi yaptığınız altyapı çalışmaları, gelecek neslin nazarında kıymet ifade etmez, sizi tanımazlar, hizmetlerinizi görmezler, hisler galeyanda olduğundan anasına babasına bile asi olup toplumun bütün kodlarını değiştirecekler..
iki meselede de sesim yukarıya yetişemedi. ve dedim bu iki mesele bu riyasetin belki hatta düşüşüne sebep olacak..
haremlik selamlık tedrisat ise; lağv-ı hilafetin geniş daire olan siyasette yaptığını; dar daire olan birey bazında ve fakat toplum külliyetinde bu millete yapmıştır. dinsizleştirme, dünyevileştirme, nefisperest ve şeheviyatın pompalanmasında, hakir hislerin teşvik ve uyandırılmasında birinci kapıdır.
benim bugün ki riyasetten, hem yazılı, hem muhtelif kanallarla en büyük talebim, taa 2007 yılında kamet-i kıymetini tam tasdik ettiğim zamandan beri, hatta irca-ı hilafetten bile önce istediğimdi. hatta 2009 yılında demiştim: özala kurşun işlemediği gibi bu adama zehir dahi tesir etmeyecek (ki mütaaddid defa zehirlenmiştir, ve necat bulmuştur) ve fakat iki şeyi ihya etmezse o iki cenahtan vurulacak: birisi tüketici kredilerini düşürerek, milleti olmayan bir alım gücüne kavuşturması; ki o zaman bilgim haricinde gençlik kollarına mahalli başkanlığına getirildiğimi öğrendim, fırsattan ganimet koştum parti meclisine; efendiler yalvarıyorum ki tüketici kredilerinin faizlerini yükseltin, çok vermek lazımsa oradaki payı üreticiye verin, insanlar faizin damına düşüyorlar, kredi çekip tatile gidiyor, kredi kartıyla vade farkı namı altında faizli alımla her istediğini alıyor, hayali bir alım gücü kazanırlar, sonra onu kaybedince de açlıktan ölüyor gibi yakanıza yapışırlar, yapışacaklar, hem ahlaksızlaşıp dinsizleşecekler çünkü boğazdan geçen haram dinin tesirini kırıyor...
ikinci mesele ise haremlik selamlık tedrisatı getirin, yoksa şimdi yaptığınız altyapı çalışmaları, gelecek neslin nazarında kıymet ifade etmez, sizi tanımazlar, hizmetlerinizi görmezler, hisler galeyanda olduğundan anasına babasına bile asi olup toplumun bütün kodlarını değiştirecekler..
iki meselede de sesim yukarıya yetişemedi. ve dedim bu iki mesele bu riyasetin belki hatta düşüşüne sebep olacak..