bulutların üstünde tam bağımsız bir şekilde aletsiz edavatsız uçmaktı. hala da öyle. :) yani önceden aya gitmekti de şimdi bulutlara düşmüş değilim. :)
dünyayı tanıyıp olgunlaşınca, küçükken kurulan ileriye dönük hayallerin aslında gerçek hayatla alakasız olduğunu gördükçe hayallerin gücüne olan inancın kaybolmasıdır. hayallerin yerini dua aldığı zaman; hayalindeki "büyüyünce" dediğin olgu gerçekleşmiş olur.
çünkü her geçen zamanda hayellerinize balta vuracak yeni insanlar tanırsınız. (bkz:matematik öğretmeni)
i̇nsan yaş aldıkça kolunu kanadını kırıyorlar da ondan..
hayallere olan inancın azalmasından kaynaklanmaktadır.
hayal hassastır, güven kaybını hissettiği anda uzaklaşır.
hayal hassastır, güven kaybını hissettiği anda uzaklaşır.
yaşının her ilerleyişinde karşılaşılan acı gerçek.
hayatın gerçekleriyle karşılaşılınca oluşan olağan durum. bu durumu yaşamayan insanlar ya senarist, roman-hikaye yazarı olur ya da şizofren.
gerçekçi olmaya aklın ermeye başlamasının bir sonucu.
ters orantı.
