sadece duyguları, özlemleri taşımaz mektuplar. sevenlerin gözyaşları, dokunuşlarıda vardır üzerinde..
durum şu ki, mektup zarfının üst sol köşesine kendi adresimizi mi, yoksa alıcının adresini mi yazıyorduk onu bile unuttum. sağ alt köşeye de bir şeyler yazıyorduk ama...
2015 yılında bile hala mutlu edebilendir.gelecek olan mektubun yolunun gözlenmesi, her apartmana girişte posta kutusunun kontrol edilmesi, megafondan gelen 'postaa' sesi sonrasında posta kutusundan mektubun alınıp, dikkatle mektubu yırtmamaya çalışarak zarfın açılması, bitmese diye yavaş yavaş okunması.izahı tarifsiz bir keyif.yaşasın mektup kültürü,yaşasın el yazısı.
http://i.hizliresim.com/vnggr6.jpg büyük dedemin dedeme yazdırıp (bkz:muhammed esad dilaveroğlu) efendiye gönderdiği 1970 tarihli mektup. yazısını görün istedim benim hoşuma gitti. belki sizinde gider.
