hakikat

az önce okuduğum bir kitapta şöyle tarif edilmiş:belirsiz varlıklarla ideal varlıklar arasında, birinciden ikinciye doğru hür bir çabanın doğurduğu ideal terkip...anlayan bana da anlatsın.

gizli degildir. görenler ve göremeyenler vardır sadece.

üstüne çamur atılmaya çalışılsa da her zaman ortaya çıkmak gibi bir özelliği vardır.

hikmet ile hasıl olandır.

hikmeti körelten taassuptur. mutassıp olanın feraset ve basireti kapalıdır. hikmete ulaşamaz. hakikatin peşinde olan "kaleyi boş bırakmayın." mantığıyla hakikate ulaşamaz. müminin maksadı hakikate ulaşmak değil midir? hakkı ve adaleti ayakta tutmak değil midir? o halde müslümanlar kendilerine sormalı, "hakkı ve adaleti ayakta tutabiliyor muyuz?"

hakikat bir denizdir şerait onda gemiçoklar gemiden çıkıp denize dalmadılar... (*)

#459539

(bkz:gerçek)

insana şahdamarından yakındır.

başı sonu bir olan değişime uğramayandır.değişen ve farklılaşan bir şey nasıl hakikat olabilir.hakikat bunun neresinde denilse nasıl bir cevap gelir?başlangıcı olan her şeyin bir sonu olduğu ve bu sona gidene dek sürekli bir değişim içinde olduğuna göre hakikat başlangıcı ve sonu olmayandır.veya yaratılan herşey bir değişim içindeyse değişmeyen bir şey varsa eğer o yaratılmamıştır denilebilir.

sonu olmayan bir hakikatın başı da olmayacağı için "madem her şey bu hakikatten geliyor öyleyse bu hakikatın kaynağı ne?" gibi sorular yersiz, saçma olur.

bir kitapevinin ismi.
bildiğim kadarıyla i̇hlas grubu ile bir alakaları var.
kitaplarının kapağı, basımı değişik. okumaya kalksanız zorlanılacak bir yazım tarzı var .