bülent akyürek – dertli sözlük
bence i̇slami şuur kazanma gayretindeki kardeşlerimizin, i̇slamı bu kardeşimizden öğrenmemesi gerekli. dinimizi basit kaynaklardan, basit olaylardan öğreneceğimize(mesela galile'nin evrenin büyüklüğünü görünce allah'tan korkması gibi), her olaydan ibretlik bir şeyler çıkaracağımıza i̇slam'ın en önemli eserlerini okumak daha efdaldir. dev gibi buhari var, mesnevi var, i̇hya-i ulumiddin var. din bunlardan öğrenilir, şuur bunlardan kazanılır. i̇ki kıssa öğrenildi mi ya da bu yazarımız sıradışı bir yorum yaptı mı bunlara itibar etmeye gerek yoktur. kimse böyle basit şeylere muhtaç değildir. tabiri caizse dinin kaymağını tatmak istiyorsak, o zaman dini söylentilerden, efsanelerden veya bu kardeşimizden, abimizden değil, büyük i̇slam alimlerinin kitaplarından öğrenmeliyiz. hem onların kitaplarında ayrı bir rahmet vardır. allah rızası için yazıldığından daha çok istifade edebiliriz. belki bu yazarımız da allah rızası için yazıyordur, ondaki iyi niyeti görebiliyoruz ama i̇slamiyetin bu abimizin anlattığı gibi olduğunu zannetmiyorum.

tabi onun kitabında bahsettiği "bir bilim adamı yıllar yılı bir çalışmalar yapıyor, önemli bilgiler keşfediyor; fakat liselinin biri 'bence bu öyle değil böyle' diyor." sınıfına girdim galiba ama görünen köy kılavuz istemez,
i̇slam dev gi̇bi̇ kaynaklardan öğreni̇li̇r; siradişi, mi̇zahi̇ ve nefse hoş gelen yorumlardan deği̇l!