düğün – dertli sözlük
eski türkçede "toy-kün"den zamanla değişerek "düğün"..

(b: toy-kün) bayram günü, eğlence ve yemek yeme günü anlamına gelir.

(b: toy) kelimesinin dolmak, doymak gibi anlamları vardır.
(: kün) kelimesinin anlamı günümüz türkçesinde (: gün)dür.
evliliği duyurma töreni.
insanlara ''bakın bu iki genç bundan böyle karı-kocadır. bir arada görünce haklarında gıybet etmeyin. birarada yaşamak bunlara helaldir'' deme törenidir.
benim gibi akraba çevreniz genişse düğünleriniz uzun sürüyorsa yaz aylarınızı berbat eden artık insanı kusturan olaydır.sürekli düğünlere gitmekten fenalık gelmiş biri olarak düğün var denildiğinde cinnet geçirme potansiyelim artıyor.yaz ayağını salladımı davetiyeler arka arkaya yağmaya başlar eve.babam sürekli kuyumcu ziyaretinde bulunur,evde izmir ve uşak hattı akraba trafiği,evdeki 2 arabayıda akrabalara tahsis edip benim ortada kalıp taksi tutma gerginliğim,tatile ne zaman gidicez soruma bu hafta düğünler var karşılığı vs.
(bkz:düğün terörü)bizim toplumumuzda aşırı derecede önemsendiği için aslında çok önemli bir etnografik araştırma sahasıdır. türk toplumunun sosyolojik kodlarını buralarda aramak lazım. ama bizim akademide pek de önemsenmiyor nedense.bir kere en başta türk düğünleri genel itibariyle bir sınıf karmaşası alanıdır. kız/erkek tarafı farklı kültür/gelenek/yörelerden geliyorlarsa iki taraf da kendi normlarını uygulamak istiyor, ortaya da çoğunlukla bir kitsch çıkıyor. buralarda, üst sınıfa ait düğün ritüelleri taşra/köy kaynaklı geleneklerle birleştirilmeye çalışılıyor. ya da daha kötüsü gelin adayı bütün hayat planlarını ev hanımı olmak üzerine kurmuşsa, gelin kendi kimliğinin düğün/çeyiz/ev dizme/ev hanımlığı üzerinden tanımlanmasını sağlıyor. bu da tüm bu süreçlerde abartı/irrasyonel davranışlar, görgüsüzlük gibi sonuçlar doğuruyor.
durmuş küçükşakalakın bir konuşmasının transkribe hali. adamın çok güzel tespitleri var.

türkiye’deki kanın rengi yeşildir. çünkü dolar kurundan elde ediliyor bu. ne zamandan beri bu kan zerk edilmeye başlandı buna bakmamız lazım. en son, özal’la birlikte başlayan ve akp döneminin sonuyla hitama ermiş bir kan değişimidir maruz kaldığımız şey. mesela ben kendi hayatımızdan, kendi sokağımdan bir örnek hatırlıyorum. 9-10 yaşlarındayım 85-86 yılıdır. sokağımızda bir komşunun düğünü var, konya’nın düğünleri meşhurdur, o gün biz düğün pilavı yiyeceğimiz heyecanıyla kalktık ama sokakta hiçbir çocuğa annesi o düğünde yemek yemeye izin vermedi. anlamadığımız bir şey söylediler: 'bankadan para çekmişler.' gittiler anne babalar hayırlı olsun dediler ama çocuklarını ve kendilerini o sofraya oturtmadılar. böyle bir kan vardı ama yeni yeni özal dönemiyle sirayet etmiş, bankadan para çeken diye ilk defa birisi türemişti. o zamanda bir kişiye sirayet etmiş o kan zamanla, ama çok yavaş ilerledi, bu son 12-13 yıla gelinceye kadar yarı kapasitesini tamamlamış oldu.