(bkz:düğün terörü)bizim toplumumuzda aşırı derecede önemsendiği için aslında çok önemli bir etnografik araştırma sahasıdır. türk toplumunun sosyolojik kodlarını buralarda aramak lazım. ama bizim akademide pek de önemsenmiyor nedense.bir kere en başta türk düğünleri genel itibariyle bir sınıf karmaşası alanıdır. kız/erkek tarafı farklı kültür/gelenek/yörelerden geliyorlarsa iki taraf da kendi normlarını uygulamak istiyor, ortaya da çoğunlukla bir kitsch çıkıyor. buralarda, üst sınıfa ait düğün ritüelleri taşra/köy kaynaklı geleneklerle birleştirilmeye çalışılıyor. ya da daha kötüsü gelin adayı bütün hayat planlarını ev hanımı olmak üzerine kurmuşsa, gelin kendi kimliğinin düğün/çeyiz/ev dizme/ev hanımlığı üzerinden tanımlanmasını sağlıyor. bu da tüm bu süreçlerde abartı/irrasyonel davranışlar, görgüsüzlük gibi sonuçlar doğuruyor.
elalem ne der diye diye dinden çıkmanın eşiğinde halay çekiyor millet. (bkz:istemem eksik olsun)
israf.
durmuş küçükşakalakın bir konuşmasının transkribe hali. adamın çok güzel tespitleri var.
türkiye’deki kanın rengi yeşildir. çünkü dolar kurundan elde ediliyor bu. ne zamandan beri bu kan zerk edilmeye başlandı buna bakmamız lazım. en son, özal’la birlikte başlayan ve akp döneminin sonuyla hitama ermiş bir kan değişimidir maruz kaldığımız şey. mesela ben kendi hayatımızdan, kendi sokağımdan bir örnek hatırlıyorum. 9-10 yaşlarındayım 85-86 yılıdır. sokağımızda bir komşunun düğünü var, konya’nın düğünleri meşhurdur, o gün biz düğün pilavı yiyeceğimiz heyecanıyla kalktık ama sokakta hiçbir çocuğa annesi o düğünde yemek yemeye izin vermedi. anlamadığımız bir şey söylediler: 'bankadan para çekmişler.' gittiler anne babalar hayırlı olsun dediler ama çocuklarını ve kendilerini o sofraya oturtmadılar. böyle bir kan vardı ama yeni yeni özal dönemiyle sirayet etmiş, bankadan para çeken diye ilk defa birisi türemişti. o zamanda bir kişiye sirayet etmiş o kan zamanla, ama çok yavaş ilerledi, bu son 12-13 yıla gelinceye kadar yarı kapasitesini tamamlamış oldu.
türkiye’deki kanın rengi yeşildir. çünkü dolar kurundan elde ediliyor bu. ne zamandan beri bu kan zerk edilmeye başlandı buna bakmamız lazım. en son, özal’la birlikte başlayan ve akp döneminin sonuyla hitama ermiş bir kan değişimidir maruz kaldığımız şey. mesela ben kendi hayatımızdan, kendi sokağımdan bir örnek hatırlıyorum. 9-10 yaşlarındayım 85-86 yılıdır. sokağımızda bir komşunun düğünü var, konya’nın düğünleri meşhurdur, o gün biz düğün pilavı yiyeceğimiz heyecanıyla kalktık ama sokakta hiçbir çocuğa annesi o düğünde yemek yemeye izin vermedi. anlamadığımız bir şey söylediler: 'bankadan para çekmişler.' gittiler anne babalar hayırlı olsun dediler ama çocuklarını ve kendilerini o sofraya oturtmadılar. böyle bir kan vardı ama yeni yeni özal dönemiyle sirayet etmiş, bankadan para çeken diye ilk defa birisi türemişti. o zamanda bir kişiye sirayet etmiş o kan zamanla, ama çok yavaş ilerledi, bu son 12-13 yıla gelinceye kadar yarı kapasitesini tamamlamış oldu.
net olarak söyleyebilirim ki hemen hemen her yönüyle barbarlık...
meşhur mide bulantılarımla şenlendirdiğim gün.
gelin başı mı yapıyorlar kafamı demir kafese mi sokuyorlar anlamadım. gelinlik desen benden kaç kat ağır. gözümdeki lensin içine içine giren makyaj tozları... ve son rütuşlarla birlikte hepsinin üzerine kusup ben bunları giyemem bu düğüne de gidemem diyişim. zorla üzerime geçirilen hafif bir gelinlik ve zorla güldüğüm bir düğün. mutlu son!
gelin başı mı yapıyorlar kafamı demir kafese mi sokuyorlar anlamadım. gelinlik desen benden kaç kat ağır. gözümdeki lensin içine içine giren makyaj tozları... ve son rütuşlarla birlikte hepsinin üzerine kusup ben bunları giyemem bu düğüne de gidemem diyişim. zorla üzerime geçirilen hafif bir gelinlik ve zorla güldüğüm bir düğün. mutlu son!