çocukken düşlediklerimin bugüne izdüşümü.
bu durumla karşı karşıya kalmamak için yegane önerim hayal kurmamaktır denendi, onaylandı.
acısının geçmesi için bir büyüğümüz "9 yetimin yüzünü güldürmek ve 99 fidan dikmek kafidir" demişti.
çoçukluğumuzda büyüklerimiz bizden büyük hayaller kurmamızı istiyorlardı, beklenen nesil bizdik ve altın nesil olacaktık. büyüdük, büyük hayallerin altında ezildik. altın nesil dedikleri altın suyuna batırılmış nesil çıktı.
hayal kırıklığı kalbe saplanan hayali cam parçaları gibidir. cam parçalarını temizleseniz dahi, izi kalır. eğer bir gün hayal kırıklığınızı iyileştirecek kadar olgunlaşırsanız, izleride o kadar az canınızı yakmaya başlar. umarım hayallerinizi hiç kırmazlar, hayalleriniz hiç kırılmaz.
inceldiği yerden değil de sağlamlığına en çok güvendiğimiz yerden kopmasıdır.
hayal kırıklığını uğruyoruz da bu hayal kırıklığı artık nasıl birşeyse parça pinçik etmeden bırakmıyor insanın kalbini be kardeşim
sekiz adet tefsir kitabından derleme yapıp sunum hazırladığın sure için hocanın "fahreddin razi'den hazırlanman yeterliydi" demesi..
hayaller sağlam olmasa bile o yolda attığın adımların sağlam olması ile dezavantajlarının avantaja dönüştürülebileceği insanlık hali.
biraz da beklentiyle alakalı durum. karşı tarafın size karşı odunsu tutumu da hayal kırıklığına sebep olabilir.
