mustafa özçelik – dertli sözlük
ismi anıldıktan sonra akıllara yunus'un akif'in geldiği şair ve yazar.pek çok araştırma,deneme ve şiir kitabı vardır.akif'i ondan dinleyince,'sevileni sevenden dinlemek lazımmış'denilir.

selçuk küpçük tarafından bestelenmiş bir şiiri vardır ki içine oturur adamın

ellerimde bir demet karanfil

her sabah
hayatın alışkanlıklarına karşı durarak
en yakın ve uzak mesafeleri
birlikte tarayarak
başlarız güne

aşk ve ölüm iki yanımızda durur
birlikte ve iç içe yürürler hayatın yokuşlarında
biri sonsuza kadar alıngan
diğeri cesur

sen meydanlarda büyümüş çocuk
caddelerde ve sokaklarda
her söze açık
bir yapraktın belki
esen rüzgarlarca kımıldayan
hava kararır ve gökyüzü
bütün yükünü boşaltırken üstümüze
unutulmuş bir zamandan
sesler ve sözler hatırlatan ellerinle
dikkatli ve tedirgin basıyorsun hayatın tuşlarına

sen hangi aşkları içinde taşıdın da
åžimdi ölümün
yorgun tayını gözlüyorsun

kalabalıklardaydın sen
dudaklarında
başkaları için
sana ait olmayan
tebessüm provaları yaparken
ben seni
meydanlardan kitaplara çağırdım
antenler telefonlar zincirler tükenip biterken
toplu sesler çıkardım içimden
dağlarda yankılandı
meydanlarda uğuldadı da
sen duymadın

sanki biz göçebeydik
o insan bu insan
hepsinin içinden geçtik
duymadılar

åžimdi bize sunulan yırtık resimler
ve parçalanmış binlerce hayat
ã‡ok alıngan bir çocuk oluyor gökyüzü
dokunsan ağlayacak
kadınların
bir mendilde kalıyor gözyaşları

sokaklar
bizden daha özgür ve telaşlı
bense
her şeye rağmen
ve herkese aykırı
ellerimde bir demet karanfil
yine sana geliyorum


mustafa özã‡elik
åžiirin en vurucu kısmı da şurası olsa gerek :
"sen hangi aşkları içinde taşıdın da şimdi ölümün yorgun tayını gözlüyorsun ?"