ne muhafazakar, ne islamcı olan mütefekkir. müslüman mütefekkirdir. hayatı boyunca ideolojilerle mücadele eden bir fikir adamını islamcılık gibi ucu açık, ne olduğu belli olmayan bir ideolojiye hapsetmek, muhafazakarlık gibi kitlecilik üzerine siyaset kuran bir ideolojiyle anmak hatadır. zaten fikirlerine baktığınız zaman bu iki akımla da mücadele ettiğini görürsünüz. fikirlerini de bu toprakların hamurundan yoğurmuştur.
yerli fikriyatın en önemli mümessillerinden.
ideolocya örgüsünü okumadan necip fazıl hakkında konuşmak yersizdir. bu nedenle necip fazıl hakkında konuşurken ya da birileri necip fazıl'ı bir torbaya koymaya çalışırsa aklınıza ideolocya örgüsünü açıp tekrar okumak gelsin.
her neyse mevzu şu:
afgan-sovyet savaşı esnasında bir grup genç necip fazıl'ı ziyarete gelir. afganistan'da savaşanlara maddi veya manevi destek isterler. necip fazıl, çıkarır ideolocya örgüsünü verir. okumalarını ve okutmalarını ister. gençler biraz buruk ayrılır. o dönemin hızlı islamcıları da bu konuda necip fazıl'a döker indirir. görüldüğü kadarıyla afgan-sovyet savaşı, iç savaşa evrilmiş. ardından da işgale dönüşmüştür. en son burhaneddin rabbani gibi bir ismin katline kadar gitmiştir. necip fazıl'ın o gün ne demek istediğini anlayamayanlar bugün aynel yakin tecrübe ediyorlar.
bedevi kültürünün hakim olduğu yerler katiyetle iflah olmazlar.