eğitim sistemi – dertli sözlük
öğrencileri yeteneklerine, ilgi alanlarına göre değil de önceden belirlenmiş kurallara göre eğitime tabi tutmak kadar yanlış bir sistem olduğunu düşünmüyorum.daha dört ya da beş yaşında ana okuluna başlayıp 22 yaşına kadar devam eden ve insanın ömründen ömür götüren ve sonunda işsiz kalma riskinin var olduğu bir sistem bilgili bireyler değil, depresif insanlar yetiştirme konusunda daha etkili oluyor malesef.
düzeltilemeyen, düzeltilmek için çaba sarfedilmeyen, çaba sarfedilse de boşa giden belki de tek sistem. diğerleri malum. eğitim sisteminin durumu içler acısıydı. daha da acınacak hale geldi.
her ne kadar yapılmaya çalışılan yöntemler oturmadı diye kızıyorsak da dönüp öğrenci seviye ve anlayışına da bakmamız gereken bir durum bence. artık insanlarımızın çoğu armut piş ağzıma düş rahatlığında takılıyor veya da evde verilmesi gereken aile terbiyesi verilmiyor okulda halledilir diye kafadan savma bir yöntem ile çocuklar okula gönderiliyor. artan ülke nüfusundan dolayı öğretmen başına düşen öğrenci sayısı artıyor ve öğretmen öğrenci ilişkisi her geçen gün kopmaya devam ediyor. ne öğretmen de öğrenciye değer verme ne de öğrenci de öğretmeni insan yerine koyma özellikleri kalmamış bir duruma geldi. oluşturulan düzenlerin oturup oturulmaması kavgasından önce oluşturulan düzenlerde alınan temellerin hatalı olup olmadığı göz önünde bulundurulmalı bence.
kaliteli bir eğitim için;iyi giden bir ekonomi,iyi yönetilen bir ülke ve eğitilmeye istekli bireyler olmalıdır.saç ayaklarından biri kopuk olursa eğitimde sorunların çıkacağı aşikardır.
bir sürü koca binalar inşa etmeye gerek yok artık. çocuğa okuma-yazma ve dört işlemi öğretin. eline, içinde öğrenmesini istediğiniz şeylerin olduğu bir tableti verin. anlayamadığı bir şey olunca istediği öğretmenden randevu alsın. öğretmene de puan verme hakkı olsun. senede bir kaç kez istediği alana göre genel sınavlara ( yazılı, sözlü, uygulamalı sınavlara ) girsin. eğitimini de ailesinden, sülalesinden, sokaktan,cemaatinden yani istediği yerden alsın. ortaokul çağına doğru mesleki yatkınlıklarını test edin.liseyi usta-çırak sistemine benzer şekilde okusun. lise bitiminde en azından herhangi bir alanda çırak olmasını sağlayın (akademik kariyerde dahil) . yani ortaokula kadar dışarıdaki hayatı görmeli, lise ve üniversiteyi bu bilinçle okumalı yeni nesiller. yoksa ana okul dahil 20 yıl dört duvar arasına kapattığımız nesillerden dünyayı fethetmelerini bekler dururuz.
ülkemizde eğitim sistemi ne yazık ki balığa uçmayı, kuşa da yüzmeyi öğretmek üzerine kurulu. bu sistemde başarılı olabilmek için allah vergisi sağlam bir zekaya ve yanı sıra sağlam bir hırsa ihtiyaç var. ikisinden birisinin olması yine ortalama bir düzeyde iş görüyor olsa da adım başı üniversitenin ve buna bağlı üniversite mezunlarının olduğu bir ortamda çok da farkındalık yaratamıyor.