uzun hikaye – dertli sözlük
mustafa kutlu'nun uyanıkken rüya gördüren, narin ve nazik kitabı. hikayenin içeriği sıcacık gözleriniz önünde bir masal geçiti oluşmasını sağlıyor lakin kitabın baskısı bunu biraz engelliyor.sırf bir kitap sinemaya uyarlandı diye film afişini kitabın kapağı yapmak hayal gücünü kırıyor. filmi izlerken ne kenan i̇mirzalıoğlu ne de tuğçe kazaz gözüme battı bilakis çok iyi de bir kadro olmuş ama bunu kitabın giriş kısmında sergilemek ne kadar doğru? o kitabı okuduğunda(*) osman sınav'ın gördüğü kişiler, birçok okuyucunun gördüğü ise daha farklı olabiliyor. (bkz:reklam aracı olarak kitaplar)(bkz:sinemaya uyarlanan kitaplar)
insanların bir hikayeyi anlatmak için ortamı müsait bulmadığı zaman söyledikleri sözcükler öbeği " ya bırak şimdi uzun hikaye "
kitabın kapağına filmin oyuncularının fotoğrafını koymak berbat bir fikir olmuş,fakat satar mı..satar...
uzun süre sonra sinemaya gitmeme vesile olan film. hikaye sıcacık, bizden,saf, tertemiz... sahneler süper. hele bir tren sahnesi var ki tam tabloluk.. oyunculuk içten ve doğal. herkese tavsiye edim.
filmini henüz izleyemedim heyecanla beklememe rağmen. ama okuduğumdan beri bazı vazgeçişlerin ne denli önemli olduğunu anladım.
zor olsa gerek mustafa kutlu eserini sahnelemek. cümleler basit fakat o cümlelerle anlatılanlar en ince ayrıntısına kadar gelir gözünün önüne. okumanın yanı sıra izlersin öyküyü.
bu yüzden böyle erteledim filmi izlemeyi belki de. ya hayalimde canlandırdıklarım yıkılırsa diye.
önce hikayeyi okuyun arkadaşlar sonrada filmini izleyin . harikadır mustafa kutlu ... pişman olmayacaksınız !
insanın lügatında "bir uzun hikayem bile yok" cümlesine yer verdiren film. her şey güzel iyi hoş ama münire'nin ölümü biraz gösterişsiz oldu. aşırı doz mutluluk sahnelerinden sonra bir ağıt, serzeniş, kafayı duvara vurma beklerdim. şansımıza mızıka çıktı ama olsun o da bizi ağlatmaya yetti.