sayısaldan çıkıp ezberin içine balıklama atlayan gençlik
sınav zamanı tıp fakültesine geldiğine pişman olmak, sınavdan sonra her şeyi unutup beyaz bir sayfa açmaktır. okulunun diğer tüm fakültelerden erken açılıp hepsinden sonra kapanmasıdır. okul bittikten sonra 2 yıl zorunlu görev yapmadan diplomanı alamayacağını bilmektir. ama yine de güzeldir. ayrıca imam-ı şafii hazretleri diyor ki: "ilim ikiye ayrılır: bedeni ilimler ve din ilimleri". (bkz:ibrahim hakkı - marifetname)
ev arkadaşın yaz okuluna geldiği halde, senin henüz tatile çıkamamış olmandır.(*)
hiç bir zaman bu 6 yıl mevzusuna insanların niye bu kadar takıldığını anlamamışımdır. çünkü tıp fakültesi mezunu bir kişi 6 yılın sonunda akademik olarak master yapmış olarak kabul edilmektedir. yani herhangi bir
üniversiteyi bitiren bir kişi master yapmak istediğinde zaten toplamda aynı süreyi harcamış olmaktadır.
birde saç dökülmesi mevzusu hikayedir. döküleceği varsa çevre mühendisliğinde de dökülür.
üniversiteyi bitiren bir kişi master yapmak istediğinde zaten toplamda aynı süreyi harcamış olmaktadır.
birde saç dökülmesi mevzusu hikayedir. döküleceği varsa çevre mühendisliğinde de dökülür.
bir de bunun ilahiyat okurken tıpla çap yapmak şeklinde aşmışlığı vardır ki harbi harbi yapar yani. dünya ile ahiret arasında duble yolda ilerlemek olmadı çift kanatla uçmak gibi şeyler sanırım...
hayalimdi bir aralar. fakat sonra sözel bir bölüm okuyup o alanda doktora yapıp doktor ünvanı almak daha kolay geldi ve sözel bir bölüm seçtim. he doktora yapar mıyım ? bu not ortalamasıyla melemen bile yapamam ben :)