nazar

bakmak, bakış anlamındaki arapça kökenli kelime.

aynı kökten türeyen diğer kelimeler:

(bkz:intizar)
(bkz:manzara)
(bkz:muntazır)
(bkz:münazara)
(bkz:nazari)
(bkz:nazır)
(bkz:nazire)
(bkz:nezaret)
(bkz:sarfınazar)

(bkz:nazar ber kadem)

deveyi kazana, diriyi mezara koyduğu söylenir.

uzman tv 'de "nazar değdiği nasıl anlaşılır?" isimli bir video gördükten sonra ürktüğüm bakış. bunda açıklamayı yapan uzmanın (!) tipinin de katkısı büyük. zaten kimliği de yok yorumcu-danışman denilmiş.

nazarın etkisi için ise camların çatlamasından yola çıkmış, esneme ile bitirmiş.

sevdiğim bir zat nazarı anlatırken şu ifadeleri kullanır:
i̇nek baktı denilir fakat inek nazar etti denilmez.çünkü inek bakar nazar edemez.

bakmak olarak meal edilse de sanırım bu açıdan değerlendirildiğinde o meşhur ifadeler(*) arasında bakmaya daha yakın biryerlerde olduğu söylenebilir.

ayrıca sözlükte düşünme, fikir, mülâhaza, niyet gibi birçok anlamı daha mevcut.

anadolu irfanında nazarın(*) uğursuzluğuna inanılır.
bunu teyid edecek bir çok başlık sıralanabilir.
(bkz:nazara gelmek)
(bkz:göz izi)
(bkz:nazar boncuğu)
(bkz:göz taşlama)

hadis kitaplarında geçer;

efendimiz (s.a.v) birgün ashabıyla kabristandan geçerken buyurmuş ki:
-biri dese ki 'bu mezardakilerin çoğu nazardan öldü.' yalan söylemiş olmaz.

nazardan allah'a sığınılır, nazar gerçektir.
fakat boncuk, masaya tık tık gibi korunma yöntemleri batıldır.

(bkz:nazır)

dedemin ölümünün nedeni. nazardan ölenler az değil. muavvizeteyn'i bırakmamak lazım.