suriye

40 senedir olağanüstü halle yönetilen, halkını demir yumrukla ezen bir yönetime sahip bir ülke. öyle ki bütün arap ülkelerinde devrimler başladığı zaman hiçkimse sindirilmiş suriye halkının esad oligarşisine isyan edebileceğini düşünmüyordu. ancak analizciler yanıldılar ve suriye halkı zulme karşı hareket geçti. on aydır halk hergün sokaklarda bu rejimin yıkılmasını istiyor. iran, ırak ve lübnan destekli esad diktatörlüğü ise halk ayaklanmasına karşı büyük bir katliama imza atıyor. ödenen bedeller, verilen şehidler yüzü suyu hürmetine rabbimiz bu kutlu kıyamı karşışıksız bırakmayacaktır. suriye halkı yakın bir zamanda zafer kazanacaktır. dualarımız onlarla.

beşer esad denilen zalim tarafından halkı yokedilen zavallı ülke.. adem özköse'den 2 gün önce dinledik, bir doktor telefon görüşmesinde yönetimi değişen ülkedeki arkadaşına "gözünüz aydın, darısı başımıza" sözleri istihbaratın takibine takılıyor. buna bile tahammül edemeyen yönetim bu bayanı arkadaşlarıyla beraber alıp başını traş edip gönderiyor evlerine. bir gün sonra dera kentinde bir okulun duvarına 2 çocuk "eş-şab yurid iskate'n nizam"( halk rejimin değişmesini istiyor ) yazıyor, okul yönetimi istihbarata şikayet ediyor ve bu 2 çocuk tutuklanıp işkencelerle tanınmaz hale getiriliyor. çocukların babaları karakola gidip çocuklarını isteyince "bu çocukları boşverin, annelerini getirin biz size daha terbiyeli çocuklar yapalım" diyor. bu iğrençliğin duyulması üzerine çocukların mensup olduğu aşiret gösteri düzenleyip çocukları isteyince esadın ordusu bu hareketi bastırmak için gösteriye katılanlardan birkaçını öldürüyor. bu öldürülenlerin cenaze töreni olayın duyulmasıyla daha kalabalık oluyor, bu kalabalığı gören ordu, birkaç kişiyi daha öldürüyor, ve bu şekilde cenazelere katılım daha da artıyor, ve suriye olayları bu şekilde büyüyor. ve ilginçtir israil hapishanelerinde bile bayanlara tecavüz edilmezken suriyede şu an binlerce bayan tecavüze uğramış, işin garibi olaylar basına beşer esad'ın yandaşları tarafından o şekilde anlatılıyor ki, yok efendim halk isyan etmiş yok amerika parayla destekliyormuş halkı, daha ne saçmalıklar.. neyse vel hasılı kelam suriyede müslüman kardeşlerimiz müslüman olduğunu iddia eden yönetim tarafından dünyanın hiç bir yerinde görülmemiş şekilde zulme uğruyor, ve o halk biz türkleri kardeş biliyor, kardeşlerimizi unutmayalım...

şu aralar bir zamanların zulm gören bosna'sına benzetilen ülke. bir aliya i̇zzetbegoviç'e ihtiyacı vardır.

son kırk yıldır baba oğul esadların esaretinde olan,zulme uğrayan,40.000 insanını babasının 30bin-henüz- küsür insanınıysa oğlunun öldürerek-kimini şehid ederek- yönetmekle katletmeyi birbirine karıştırmış iki zalimice harab edilen kardeş ülke..
halktan birinin kısa ve öz tanımı:ekmek yok,çocuklara süt yok,gaz yok,elektirk yok,on dakika bile uyku yok,üzerimizden bombalar yağıyor sürekli,gül,erdoğan bişeyler yapmalı..
sözleri ve türkiyeye akın akın gelen mültecileride düşününce türkiyeyi sığınılacak dost kapısı gören insanların yaşadığı daha doğrusu yaşamak istediği fakat yaşayamadığı ülke..

"kimliksiz" bir şekilde olan biteni izlediğimiz ülkedir. eğer bir kimliğe sahip olabilseydik veyahut sahip olduğumuz kimliğin hakkını veriyor olsaydık bütün bu olaylara seyirci kalmaz, üzerinden edebiyat yapmazdık.

kuzeyinde oluşacak bir özerk kürt bölgesi nedeniyle kaygıyla izlenen coğrafya. kuzeydeki kürt bölgesinin ırak kürt bölgesiyle birleşmesi (en azından ittifak etmesi) ve bu aşamanın ardından türkiye'deki kürt yoğunluklu ve ayrılık yanlısı bölgenin de katılımıyla büyük kürdistan ihtimalinin güç kazanması endişenin temelini oluşturuyor. böyle bir kürt devleti uluslararası düzlemde (israil vb.) kullanışlı olacağı için ortadoğu ve ülkemiz için devamlı bir riskin ve huzursuzluğun oluşması sonucunu doğuracaktır.

bir gün evleneceksem eşimin memleketi olmasını dilediğim, tarihin ve medeniyetin beşiği kardeş ülke.

kim derdi ki insanlık bu zamanda bile bu kadar sükut edecek:

--- iktibas ---

“çocuk şarapnel parçalarıyla göğsünden ve karnından yaralanmıştı. yaraları artık çürümüştü. yaranın üzerini böcekler sarmıştı. hareket edemiyordu. fakat ben de onu taşıyamıyordum. vurulan kızımı taşımak zorundaydım. dolayısıyla ondan ayrılmak zorundaydık. onu yere bırakarak kaderine terk ettik. arkamızdan kendisini bırakmamamız için bağırdı, yalvardı. fakat ona yardım edemezdik.”

--- iktibas ---
(http://www.haber7.com/yasam/haber/1041110-cocuklar-yollarda-olume-terk-ediliyor)

bir savaş meydanı, bataklık.
kimler savaşıyor, niyetleri ne bilmiyorum. ipin ucunu kaçırdım.
fakat adalet-vicdan-insaniyet'in kalmadığını görüyoruz.
zulme dur dediğini iddia eden ama zulmederen savaşan garip örgütler.

allah suriyeyi ortadoğuyu ve islam alemini köksüz, dayanaksız, izansız selefi örgütlerden temizlesin.

türkiye'nin komşularından biridir. zalim devlet başkanı esad'ın halkına daha önce önemli bir baskı yaparak son 4 yıldır da silahlı olarak zulmettiği ülkedir.istekleri sadece devletin siyasi baskısını azaltması olan bunu yaptığı takdirde baas rejimine dahi razı olacaklarını belirten halk, direnişin ilk 6 ayında silahlı eylem yapmamış sadece devletten bazı haklar talep etmiştir.ancak halkın üzerine ateş açılmasıyla olaylar başlamış ve yıllardır önce baba hafız esad'dan sonra da oğul esad'dan gördükleri zulme bir son verebilmek için halk direnişe başlamıştır.zalim diktatör nükleer silah kullanmaktan dahi çekinmemiş, füzelerle, varil bombalarıyla halkına her türlü zulmü reva görmüş, 100 binin üzerinde insan öldürülmüş, binlerce kadına tecavüz edilmiştir. bu zulme rağmen şii yönetim olduğu için i̇ran, suriye topraklarında emeli olduğu için rusya ve hizbullah da esad'ın yanında yer alarak bu zulme ortak olmuşlardır.