dertli sözlük – dertli sözlük
-- tanıtım bülteni --dertlisozluk.com, halkımızın bağrından çıkmıştır. içimizden biridir. incitmeyi ve incitilmeyi sevmez. güzeli sever fakat iyiyi daha çok sever. milletimizin maddi ve manevi değerleri konusunda hassastır. fakat baygın, katı, manasız bir muhafazakarlığa ve sansürcü zihniyete de sahip değildir.dertlisozluk.com, okurlarına ve yazarlarına der ki: post-modern çağın bize sunduğu, parçalara hakim ol, küçük iktidar alanları kur, büyük şöhretin ve paranın basamaklarını inşa et, anı yaşa ve hızdan zevk al, parçalılığı göreliliği baş tacı et, bütünlüksüz bilgiyle zihnini kur, bütünlüksüz ve hatta tarihsiz bilgiyle de sen sen olabilirsin, hayattan zevk alabilirsin, kültür hem bir incelik derinlik hem de bir eğlencedir, fakat neden daha fazla eğlenmiyorsun, durma eğlen, nedir derdin bırak bu bütün insanlığın derdini çekme, kaygısını taşıma ayaklarını, kendi bireysel kariyerine bak, kendi bireysel kültürüne bak, kültürden zevk al, azı zevk değildir mutlaka çok olsun, bilgilerini maddeleştiremiyorsan yok et, çok bilgiye gerek yok, bilgi için kasmaya sabaha kadar kitap okumaya veya asla kütüphanelerde kafa patlatmaya gerek yok, araştırma çok fazla çünkü herşey hazır, hazırladık senin için al -peşin mi kredi kartıyla mı?, baksana neden daha fazla eğlenmiyorsun, bilgi-kültür-sanat ve sen, ve zevklerin, neden bir kültür züppesi olmuyorsun, kültürel bir züppe olsana! telkinlerinin dışında, bu siyah-beyaz ambiyansların dışında bir mantıkla sözlüğümüzü takip ediniz! bu sizin ve bizim hayrımıza olacaktır...aksi taktirde sözlük denilen şey, bilgi-yorum paylaşımı adı altında, aslında çeşitli ünlü ünsüz insanlar ve kavramlarla ilgili şahsi yaraların, kıskançlıkların, zevklerin, önerisi olmayan eleştirin ve bütünlenmeyen, bir hayat tarzına dönüşmeyen bilginin an be an oluşturulduğu, yazıya dökülüp saçıldığı manasız bir yer olacaktır. dertlisözlük, diğer sözlüklerden ayrılmak istemekte ve fakat onları tümüyle aşağılamamaktadır. bilgiye olan saygımız hürmetimiz ve "hakikatin menşeinden bağımsız olabileceğine" olan inancımız, bizi sözlük kulvarında şimdiye kadar ortaya konulanlar içinde doğruya, güzele ve derine temas eden her bilgi "parçasına" saygı duymaya zorlamaktadır."harabat ehlini hor görme zakir / hazineye malik viraneler vardır" sözü de sevdiğimiz sözler arasındadır.dertli sözlük, bütünlüklü bilgiyi, faydalı ilmi, dedikodusuz ve öneriler barındıran eleştiriyi, ve yanı sıra jesti, espriyi, gençlik enerjisini, coşkuyu önemsemektedir.dertlisözlük, iyi ve güzel kaygılarla ve her zaman daha derini arzulayan sorgulayan bir merakla yola çıkmıştır. amacı, evet dünyayı kurtarmaktır.herkesi, hepinizi mekanımıza sözlük formatı ve kurallarına riayet eşliğinde bekliyoruz. demsiz girilir dertsiz girilmez.umduğumuzu bulmak, umudumuzla buluşturmak duasıyla...-- tanıtım bülteni --
"kim var!" diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert "ben varım!" cevabını verici, her ferdi "benim olmadığım yerde kimse yoktur!" duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik...'in bulunduğu sözlük.

(bkz:ıstırırım yalarım bir de)
dertli sözlük kapalı olduğu vetirede(*) bile arama butonunda sürekli aranılandır. dertli sözlük; google efendinin "bu sayfaya ulaşılamıyor" demesine rağmen hergün sürekli arama çubuğunda sorgulanandır. bir vakitler bir yazar gelmişti takriben 4 sene evvel. muhtemelen ekşimişti. adam bir geldi sol sütunda nasılda başlıklar görüyoruz aman allahım. nasıl sabrederiz. tabi aldık mızrakları (*) hem mesaj hem enteri allah ne verdiyse :) tabi niyeti belli olduğu için kelam fayda etmiyor. en son (gbkzl: eddai : ) sağolsun paraşüte bağlayıp pimini çekti :) demem o bu mecliste görünmeyen sınırlar ve kurallar tabiki vardır. olmalıdır da. bir müslümanın hayatında olması gereken sınırlar gibi. 3 5 kişi yazsa da yazmasa da buranın niteliğini gösterir. ama bazen yazmak güzeldir. bazen susmak. dileyelim de yazmanın güzel olduğu vakitlerimiz bol olsun.
#485890 nasıl başardıklarını bilmiyorum ama ben bu sınırları ve onlara uymayı seviyorum. seviye önemli.

aslında bir müminin normal hayatındakiyle sözlük içindeki yaşamı neredeyse aynı. çünkü yaşantımızda da her kafamıza eseni, aklımıza geleni yapmıyor, söylemiyoruz. ağzımızdan çıkacakları önce bir düşünüyoruz. sözlük içinde de yazacaklarımızla ilgili küçük endişeler taşımak bence problem değil.

ama tüm bunlar bizi yazmaktan uzaklaştırmayacak şeyler gibi geliyor. aksine teşvik edici bir ortam görüyorum. sadece az kişi olduğundan ve az kişi yazdığından heyecan yok.

yine de iamagent'in yazdığı bence çok önemli. #485886 bahsettiği sözlüğün havası bende bu etkileri yapmadı ama demek ki yazarlarda olumsuz bir etkileri var.
görünmeyen sınırları vardı ve insanlar o sınırlara yaklaşmaktan korktukları için uzaktan bakıyorlardı.

sonra ben geldim. sınırlara yaklaştım, sınır görevlilerine pis pis baktım. ama aşmadım. aşmadığım için de bir şey yapamadılar. diş gösterdiler hafiften ama ihlal olmadığı için ısıramadılar. o sınırların yakınında gezinmeye devam edeceğim. sınır bekçilerini geri adım attırana kadar, böylece bu hayali sınırlara yaklaşırsak bizi tararlar diye korkan yazarlar huzurla gezinebilsin sözlük çayırlarında..

sıkılmazsam tabi. (*)
görünmeyen sınırları olan bir sözlük.

buraya yazmaya başlayan öyle her kafasına eseni yazamıyor. önce bir düşünüyor. çünkü sözlüğün, görünmeyen çizgileriyle sınırlarını belirlediği bir duruşu var.

peki bunu nasıl başarıyorlar? benim asıl merak ettiğim bu.

buraya kayıt olduğumda kimse beni kenara çekip ''bak bedevi, burası dertli sözlüktür. burada öyle her kafanın estiği şeyi yazamazsın. önce bir düşünmen lazım. yazacakların sınırlarımızı aşmamalı. vs vs'' demedi.

ama dertli sözlüğü gördüm ve içinde yaptığım küçük bir gezintinin ardından kendimi bu atmosfere uyar buldum. (*)
bu sözlükte yazmak beni geriyor garip bir şey yazarım diye korkuyorum bu yüzden yazamıyorum. sözlüğün garip bir havası, ağırlığı var sanki.. bu sözlük olaylarına ilk bulaştığım da demiştim ki ya şimdi şöyle müslümanların açtığı bir sözlük olsa da orada yazıp orada okusam ama gel gör ki burada bir şey yazmaya kalktığımda eh be kızım bunu da yazamazsın ayıp insanların böyle saçma şeyler için vaktini çalma ve muhtemelen hepsi büyük insanlar falan diye kendimle kavga ediyorum ve yazmamam gerektiğini düşünen tarafım kazanıyor. işte bu yüzden sözlükçüm yazamıyorum.. mesela şunu bile yazdıktan sonra lütfen sil bu başlığın altını çöp yapıyorsun düşünceleri gelmeye başladı ama hızlı bir şekilde yazıp göndere tıklayacağım
hz. ömer camide hutbe verirken kimi kimsesi olmayan yaşlı bir kadın kendisine dini bir mevzuda ikazda bulunabiliyor, ehl-i sünnet ahlakı arayanlar buralara baksınlar. yoksa hakikat kimsenin tekelinde değil. zaten yeterince politize olmuş mevzularda fikir beyan etmenin akide ile bir alakası olmadığını idrak etmek için allame-i cihan olmaya gerek yok.