dertli sözlük – dertli sözlük
iki yıl sonra tekrar açılmasının anısına; “ayrılık unutanlara mahsus ben seni unutamadım kiyıllar, yıllar neleri götürdü özünden neleri unuttu yüreğim.sele mi kapıldın yoksa i̇stanbul yamacında? söyle söyle suçumuz neydi bizim?”dizelerini hediye etmek istediğim sözlüktür.
tekrar açıldığında herşeyin yerli yerinde olması dertli sözlük'ü kısmen tarif eder. ne kadar güzel. şahsi yazışmalar, aktif olan yazarlar, sözlük kapanırken yazanların tekrar yazmaya devam etmesi, aktif yazar sayısı gibi. sanki evi toparlayıp tatile gitmişiz topluca ve şimdi tatil bitmiş. hadi bakalım touchscreen'iniz boş durmasın. yazın yazın. :)
içinde büyüdüğüm ergenliğimi geçirip gençliğime ulaşıp neredeyse olgunluğma varacağım mekanımız.hem kişisel tarihini hem ülkedeğişimini buradan okuyabilir uzun soluklu bir yazar.bir zamanlar hayran olduğun başlığına övgüler dizdiğin bir düşünür veya yazarın bugünlerde nasıl da sıradan hatta bayağı gelebildildiğini,geçmişte ne müzikler dinleyip hangi filmleri izlediğini...bizim camiada kahraman olarak alkışlananların bir vakit gelip nasıl hain olarak anıldığını, tezahürat yapılanların yuhalandığını, pek sevilmeyenlerin itibar sahibi olmaya başladığını falan filan...ne çok sey değişiyor, nasıl da zıttına inkılap edebiliyor.ve belki daha da edecek.hayat ilginç.ülkemiz ilginç..biz insanlar çok ilginç...
candır. varlığı yeter. yokluğu ızdıraptır. burası bir nevi radyo frekansına sahip bir kanal gibi. sadece bu frekanstakiler birbirini duyuyor ve birbiriyle iletişiyor. bu frekanstakilere selam olsun.
benim için tüm sosyal platformlar anlamını yitirdi dertli de dahil o yüzden aman sözlüğüm, canım sözlüğüm diye sahiplenecek değilim.