çocuklarla girilen ilginç diyaloglar – dertli sözlük
minyatürüm(6)den i̇nciler:
- abla ben burada uyumaya ve iç dünyamla iletişim kurmaya çalışıyorum. senin gibi laptop meraklısı değilim!
kardeşim ikinci sınıfta ve öğretmenleri günlük yazdırıyor günlükte yazanlar( kendim gizli okumadım kendisi okuttu ve dedi ki; "anneler ve ablalar okuyabilirmiş ama babalar ve abiler okuyamazmış")
1.gün...
sevgili günlük...
ben seni severim çünkü sen beni dinlersin. ama abimi sevmem o beni bazen döver. ama dövmediğinde severim onu. bugün kadir abimle konuştum. abimi çooook özledim. ablamı çoook özledim. artık ablam gelsin.
2. gün...
bugün mustafa abimi sevmiyorum çünkü beni kızdırdı. kızlar beni seviyomuş ama ben kızları sevmem. ona çikolata aldım ama vermedim ben yedim.

3.gün...
bugün markete gittik. ben çikolata ve oyuncak almak istedim. ama annem izin vermediği için babam almadı. benim çok oyuncağım varmış. annem öyle dedi babam da almadı... annem olmayınca babam alırdı ama....
böyle gidiyor, anlaşılan bizim mustafa bazen onu ağlatıyor bu da onu kızdırıyor...
abi radyo da canlı olarak çocuk programı(*) sunmaktadır. program gereği ödüllü sorular sorulur. kardeş radyoyu arayarak programa katılır.abi soru sorar çocuk biraz düşündükten sonra bilemeyeceğini anlar. biraz kısık bir sesle'' abiii abiiii'' diyerek abisinden yardım ister...70 milyon bizi dinliyordur daha ne olsundur.
yaylaya giden küçük sude' ye gelince neler gördüğünü sorunca heyecanla yanıtladı: "layla da keçi gördük ve dedem keçinin kulağğsını ısırdı haha"
istanbuldan ankaraya gelen çocuk,şelalenin yanından geçerken
-bu ne
-şelale
-niye yapmışlar bunu
-çünkü ankarada deniz yok bizde bunlarla yetiniyoruz
çocuk şaşkınlıka
-nasıl yani hiç mi yok.
-evet,hiç yok..
nasıl olur dercesine ve acıyarak şelaleye döndü geri.
eline ilgisini çeken zikir matiği alan çocuk hevesle allah allah diye diye basar zikirmatiğe durmadan bakar kaç oldu diye o esnada radyoda şarkı başlar,çocuk eşlik eder şarkıya sonuna kadar,şarkı bitince
-bak birsürü çektim 2000 oldu
-ama sen şarkı söylemiyo muydun?
-evet ama içimden de allah diyodum.
-peki,allah kabul etsin. )
bir tanıdığımla konuşmayı yeni yeni öğrenen oğlu arasında geçen diyalog:

anne: sabahtan beridir, çizgi film izliyorsun, bıkmadın mı? (*)
çocuk: anne bık ne?

çocuğun sorusu, konuşmayı öğrenmeyle ilgili fikir veriyor. çocuk, cümle kurgusunu, dillerin yapısını bilmiyor ama 'bıkmadın mı' ifadesinde kökün 'bık' olduğunu kavramış.
aynı durum sanırım dil öğrenme metotlarıyla da ilgili. teknik kısma girmeden, çocuklar gibi, konuşa konuşa dil öğrenmeli.
ablamın yazılı sorusu olarak sıvı yakıtlar nedir sorusuna öğrencisinin biri su, puding, yoğurt yazmış bu çocuklar bir harika gerçekten.
7 yaşındaki yeğenimle konuşmaktayız.
ona müsriflik yapmamasını,şükür kavramlarının içinden bahsediyorum.
afrikalı, filistinli çocukların yokluklarından,mahrumiyetlerinden söz ettim.

-'halacım yiyecek yemek,ekmek bulamıyorlar.'
+'ekmek bulamıyorlarsa suşi(*) yesinler' dedi.

bu çocuk 'sushi'yi nerden biliyor! nasıl bir algısı var sushi hakkında?

marie antoinette'in 'ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler' geyiğinin bir değişiğini yaptı bilmeden.(*)
ince bir kar ve yağmur yağdığını gören karlakarışık demeye çalışan kuzenim ;

aaa! ahmet abi bak karmakarışık yağmur yağıyooo