aslında iyi insandır da diye başlanıp dilini tutamayanın uğradığı hâzin akıbet. yapanın ısrarla inkar ettiği ve yaptığı şeye çeşitli kılıflar giydirmekte usta bir terziye dönüştüğü durumdur.(bkz:ama ben doğruyu söylüyorum)(bkz:yüzüne de söylerim)
1711 yılında kasımpaşa'da i̇biş adlı birinin kahvehanesinin yıkılmasına ve ibiş efendinin bozcaada'ya sürülmesine sebebiyet veren bir fitnedir.
(bkz:iş dünyası)
"olanı konuşmaya dedikodu derler, olmayanı konuşmaya iftira derler." (e. cebecioğlu)
dedikodu (bkz:gıybet), bir kişinin arkasından onun hoşlanmayacağı şekilde bahsetmektir. konusunun sınırı yoktur. bahsedilen kişinin evi, arabası, mal varlığı, kaşı, gözü, yürüyüşü........
kur'an ve sünnet, gıybeti yasaklamıştır: "bir kısmınız diğerlerinizin gıybetini yapmasın. sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? bundan tiksindiniz değil mi?" (el-hucurat, 49/12)
gıybet yapılan ortamda bulunmakla, suskun kalınsa bile, gıybete katılmak aynı şeydir. gıybet yapılan yerdende de yapan insanlardan da uzak durmakta fayda var.
eksi edit : gıybetçiler rahatsız oldular ki eksilediler.
kur'an ve sünnet, gıybeti yasaklamıştır: "bir kısmınız diğerlerinizin gıybetini yapmasın. sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? bundan tiksindiniz değil mi?" (el-hucurat, 49/12)
gıybet yapılan ortamda bulunmakla, suskun kalınsa bile, gıybete katılmak aynı şeydir. gıybet yapılan yerdende de yapan insanlardan da uzak durmakta fayda var.
eksi edit : gıybetçiler rahatsız oldular ki eksilediler.
vallahi gıybet müminin dinine,kangren olmuş yaranın bedene verdiği zarardan daha hızlı tesir edip zarar verir-hasan basri-
dile kor düşüren sözün bile edebinden ağızdan çıkmak istemediği bir fitnedir.
1) "(insanları) arkadan çekiştiren, yüze karşı (onlarla) alay eden her kişinin vay haline.'' diye başlar hümeze süresi.