kıymetli bir hocam bir macerasını anlatmıştı, ondan dinleyelim: " namaz vakitlerinde mola vereceğine dair söz alarak bir otobüs firmasında memlekete gitmek üzere bilet aldım. yola çıktık ve nihayet namaz vakti geldi ve bir hayli vakit de geçti. muavini çağırdım, kaptana rica ettiğimi söyle, namaz vakyi geçiyor bir yerde dursun da eda edeyim dedim. gitti geldi, kaptan olmaz diyor dedi. dedim ben bilet alırken söz kestik durması gerekiyor belki sözden haberi yoktur bir daha söyle. gitti geldi, olmaz yolcuyu bekletemem diyor dedi. kalktım kaptanın yanına gittim.+ kaptan lütfen dur, ben namazı geçiremem bir şekilde kılmam lazım.-duramam hacım yasak, kaza edersin+ya ben kaza edemeden sen kaza edersen?-o zaman koltukta kıl +bak sen şoförsün arabayı sürmekten anlarsın, ben de hocayım bu işlerden anlarım, otobüste namaz olmaz -olur olur+doğru söylüyorsun olur, ama ne zaman olur biliyor musun? bir gavur memleketinde olursun, otobüsü süren de gavur olur, derdini anlamaz dinlemezler saygı göstermezler ,baktın namaz da geçiyor o zaman olur.ben böyle deyince gavurluk ona ağır geldi ve bir petrole çekti arabayı da kıldık elhamdülillah."