sûreti sîretine şahit olup başka da şahit aramanın zaid olduğu adamlardandir...
"ağaca ağaç gibi bakmayan, toprağa toprak diye basmayan, adama da adam gibi muameleyi bırakacak." bu böyledir.
okumak için en geniş vaktinizi tercih edersiniz. okumaya başlar bitirir ve bırakırsınız.
araya zaman girmez, ertesi güne sarkmaz, daha kaç sayfa kaldı diye bakılmaz.
akabinde zaman, köy, taşra, kent, insan, sevgi, aile, hayat ve daha bir sürü konu hakkında düşünür düşünürsünüz.
babamın kitaplığı gelir aklıma. gençken mustafa kutlu okumuş ve bu hikayelerle beni büyütmüş olan bir babanın çocuğu olduğum için şanslı olduğumu düşünmüşümdür hep.
en kısa sürede tanışmayı arzuladığım, edebiyatla felsefeyi yoğurmuş baba adam. olmasa eksik kalırdı anlam dünyamız.
bir de ses kaydı ve kalabalıklara karşı sorun yaşamasa da, sesini/sohbetini kaydetsek/kaydedilse bol bol istifade etsek.
(bkz:ya tahammül ya sefer) yarıca favorimdir.
mustafa kutlu kısaca "uzun hikaye"dir.başka iyi kitapları da var ama sonkitaplarında seviye düşüyor bence. kendisi kanal 7'nin dramatik tv filmlerinin çoğuna danışmanlık yapıyor, takma isimlerle yazdığı pek çok tv filmi senaryosu olduğunu duydum. son kitaplarında o filmlerin havası var.
karmaşık duyguları basit cümlelerle anlatarak gönlümüzü fetheden yazar.