tesettür sorunu – dertli sözlük
örtünmeyi beceremeyip, "..giyinik çıplaklar.." hadis-i şerif'ine muhatab olanların ortaya koyduğu haldir.. tesettürün modanın altında iki büklüm kalmasıdır sorun.. üniversite önlerinde özgürlük diye bağıran genç bacıların tesettürlü! halleriyle harama karışmasıdır sorun!.. gittikçe büyüyen bir sorundur..ne iktidarın ne de muhalefetin çözümleri fayda etmez..has kulların duaları kurtarır belki bizi ve samimi tebliğciler..
cinsiyet fark etmeksizin mevcut olan sorun. düdük gibi pantolonlarıyla kadınların tesettürünü konuşan erkekler de dillerine doladıkları kadar trajik durumda. hatta daha fazla.
salih mirzabeyoğlu necip fazıl'la başbaşa isimli eserinde tesettür mevzusunun aslında "bizce"sinin zaman planında sunulamadığını ve bu vesileyle karşı bakışa esir olarak mahkum tavrına büründüğümüzden bahsediyor. bir de böyle "bakalım" derim. "bugün “tesettür” bahsinde söylenenler, bilmeksizin, insan davranışlarını cinsî yöne bağlayan, freud düşüncesini aksettirir... ona karşıdırlar ama, dünyaya bakış tarzlarının altından o çıkar... bunca yazı karalanırken, tesettürü, cinsiyetin kökenini de i̇slâmî bakış açısıyla açıklamış, bunu kendi “görüşü”nün içinde maden suyundaki erimiş maden gibi eritmiş ve bu şuurla açıklamış, böylece tesettürün insan ruhunun derinlikleriyle alâkasına sarkmış, bir tek makale bile hatırlamıyorum. nerede kaldı ki kitaplık çap... anlıyorsun değil mi?.. tesettür ve bu mevzudaki ölçüler, ölçülerin ölçülerden tecrid olması ve tesettürün en ilkel biçimdeki cinsiyet anlayışına tahsisi ile açıklanamaz... kadın ve erkek “insan”ın temsilcileri olarak, kadın ve erkek olma keyfiyetinin istidadına sahip olarak, bunun gerektirdiği vücut biçimiyle dünyaya gelir; ve, kadin ve erkek olunur. ne varsa bu “olmak” ta var!.. yoksa işi tenasül âleti zaviyesinde başlatıp orada bitirdin mi, iş “keyif” mahiyetinde kalır!.. adam cami duvarına, “cami duvarına yazı yazmak günahtır!” diye yazıyor. bunu kime söylüyor?.. komüniste!.. komik!.. o da bu yazıyı görünce “kendisi yazmış!” diye gülüyor... anlıyorsun değil mi?.. bu kafa yapısının tesettür bahsinde söylediklerinin, niçin tesiri olamayacağını..."
genelde başörtülü olup da tesettür sınırlarına çok da riayet etmeyen kadınlar üzerinden ele alındığına şahit oluyoruz bu konunun.
ben artık gittikçe yaygınlaşan aşırı çıplaklıktan o kadar usandım ki bone takmamış, saçı gözüküyor, makyaj yapmış, kolu-bacağı kısa, tuniği kısa vb. meselelere çok takılmayalım diyesim geliyor. yani yeter ki çıplak olmasın da böyle de olsa olsun yani, buna şükür.
tesettür sorunu diye bir şey yoktur. tesettürsüzlük sorunu diye bir şey vardır.
tesettür; bir taraftan kalpte nefsani arzular uyandıracak her türlü görüntüden uzak durmak iken diğer taraftan da haramzade bakışlardan korunmanın adıdır.

öte yandan hiç kimse nefsini temize çıkaramaz. dolayısıyla en ahlaklı diyebileceğimiz kimseler bile nefsine yenik düşüp bakmaması gereken yerlere bakma temayülü gösterebilir. i̇şte tesettür böyle bir hataya düşecek kişiyi de korur.

tesettürü sorun olarak görenler olsa olsa "benim bedenim benim kararım" zihniyetini taşıyan insanlardır. özgürlüğü, nefsine köle olarak elde etmiş o insanlar...
tesettür sorunu 1400 küsür yıl evvel ayet-i kerime geldi bitti! tesettürü sorun eden ve ayet-i kerimenin nitelik ve çerçevesine bunun dışındaki giyiniş tarzlarını da ilave etmeye çalışıp tesettürü sorunlu olanlar vardır o başka bir şey! bu tarzlara kapalılık deniyor halk içinde,ayetin kapanma hududuna riayete ise tesettür. o yüzden her tesettürlü kapalıdır ama her kapalı tesettürlü değildir!