işten, okuldan fırsat bulduğunuz vakitleri güzel değerlendirmek için yapılandır. memleket kokusu içine çekilir, tüm yorgunluk atılır, en güzel tatil olur bünyeye.
şüphesiz bir çeşit psikolojik tedavidir.
(bkz:sıla hasreti)
bayram,seyran ve bilumum tatilde otogar hava alanı ve otoyollardaki çileye sebebiyet veren durum. onun sebebi de herkesin birbirinin memleketinde yaşamaya heves etmesi. herkes kendi memleketinde yaşasın hiçbir sorun kalmaz. (*)
her defasında eli boş döndüğüm gitme olayı. oy vermeye gittim erken seçime gidildi. pasaport çıkartmaya gittim vize çıkmadı. tatile gittim tatil bitiyor. kurban bayramı tatiline gittik inşaallah bayram iptal olmaz.
memleketini sevenler için bir bayram günüdür. bir bayram için gidiliyorsa ikinci bir bayramdır.
"rize'ye hoşgeldiniz" tabelasıyla karşılanmak.
benim çok uzun zamandır yapamadığım bir şey. içimde çok büyük yara. memleketimin mis gibi havası, yemyeşil bahçeleri, bağları, fındık kokusu, közde mısır, guzine de patates kızartması, ağacından düşen elması, taptaze olan fasulyenin dalından kırarken çıkan sesi, fındık toplarken ki muhabbetler... her biri çok ayrı dünya ve her biri ayrı yaşanacak olay. yıllardır hasretim. yüce rabbim ölmeden kavuşturur inşallah. :)
yurdum insanı tarafından genellikle tatillerde yapılan bir eylem.
vize final haftaları sonrasında,tatillerde,seçimlerde gittiğimiz yer.bavulları taşımak ne kadar zor olsa da memleket bütün zorluğa değiyor.
orada doğup orada büyümüşseniz, çocukluk ülkeniz ile vuslat yaşadığınız gidiş. çocukluk ülkesi insanın memleketinde tek ikamet etmiyor elbette, ama, memleketin harcından, toprağından, havasından, suyundan, benliğe nüfuz eden çokça şey var. ebeveyn veya atalar ile bir ilişiğiniz varsa da memleket ile; bu size rengini sürecektir muhakkak. kâh denizinden, bilemedin dağından bir şeyler sürer. uçakla gitmek olmaz yalnız, otobüs ile daha güzel oluyor. 8 sene oldu gitmeyeli, gitmeyi de düşünmüyorum. orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür... modunda olmak bize nasip işte ise canım dert değil, yeryüzü bizimdir. ama sınırlarda pasaport istiyorlar o da ayrı mesele.
ey güzel memleketim, göğünü tezyin eden uçurtmalar ve güvercinler, taşlara nakış olan saklı bin yıllar.
ey güzel memleketim, göğünü tezyin eden uçurtmalar ve güvercinler, taşlara nakış olan saklı bin yıllar.
i̇ş, güç, okul, para,müşteri, proje, alacak, borç herşeyi unutup yine ailenin yanında çocuk olabilmektir.
bu yaz myfriend ile temelli yaptığımız bir olay.:)
bir dostumun "ev kira ama memleket bizim" sözü aklıma geldi .
