tekbir seslerin arkasından yükselen o mukaddes kelam mukaddes seda '' allah en büyüktür''.
manası görünüşte allahu teala daha büyüktür demektir. hakikatte, insanların kendi kıyasları ile anlamalarından daha büyüktür. bunun manası bir başkasından daha büyüktür demek değildir. çünkü ondan başka birşey yoktur ki ondan daha büyük olsun. (*)
bir grup yürüyüş ezgisi.
(http://www.facebook.com/photo.php?v=10150463867362556&set=vb.22043974420&type=2&theater)
korkuları yıkta gel
allahu ekber,
sabır, zafer.
"allahu ekber’in bir vech-i mânâsı cenâb-ı hakkın kudreti ve ilmi herşeyin fevkinde büyüktür; hiçbir şey daire-i ilminden çıkamaz, tasarruf-u kudretinden kaçamaz ve kurtulamaz. ve korktuğumuz en büyük şeylerden daha büyüktür. demek haşri getirmekten ve bizi ademden kurtarmaktan ve saadet-i ebediyeyi vermekten daha büyüktür. bu mânâ itibarıyledir ki, darb-ı mesel hükmünde büyük musibetlere ve büyük maksatlara karşı, herkes "allah büyüktür, allah büyüktür" der, kendine tesellî ve kuvvet ve nokta-i istinat yapar."
buradaki "ekber" ifadesinin hep yanlış anlaşıldığını düşünürüm. buradaki kasıt bizim anladığımız şekilde küçüğün yanındaki büyük veya büyükler içinde en büyük değildir. burada "en" ve "büyük" ifadeleri ululama ifadeleridir. böyle değerlendirmek lazım. said nursi hazretleri bu açıklamada hata yapmış olabilir.
kriz anlarında insan bilinçaltındakilerle hareket edermiş. deprem ortamındaki tekbir seslerini (başlangıçtaki) bu çeşitten sayarım. tekbir, kuvvettir, sığınma değil sırtını dayamadır. candır!