zulüm – dertli sözlük
sadece şidddet veya kaba kuvvet demek değildir. gerekli yerde gerekli tepkiyi vermemekte zulme dahildir.
en basitinden nefsine uyan bir insan nefsine zulmeder ve bu zulüm an geçmiyor ki tekrarlanmasın.
dünya üzerinde sürekli yaşanan bir eylemdir. kendi ırkına bu kadar zarar veren başka bir canlı türü dünya üzerinde görülmüş değildir.
en son, bugün, 08.07.2013 tarihinde yani, mısır'da işlenen suçtur. sabah namazı kılan müslüman topluluğa askerler ateş açmış, 34 kişi ölmüş, 300den fazla kişi yaralanmış, askerler meydana ambulans sokmadıkları gibi meydanda toplananları da ablukaya almışlar. düşünsenize, çember daralmış, gidecek yer yok...ve bu her yerde böyle...filistin'de, arakan'da, doğu türkistan'da...allah yardımcıları olsun
bir işi yanlış yapmak zulümdür.binilmeyecek öküze binmekte zulümmüş.ben demedim.nureddin hoca dedi
ben böylesini görmedim. (http://video.haber7.com/video-galeri/25327-sebbihalardan-bir-gence-kan-donduran-iskence)
zulmü alkışlayamam

zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım!...
-boğamazsın ki!
-hiçolmazsa yanımdan kovarım.
üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim,
onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
i̇rticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?

mehmet akif ersoy
islami terim olarak kullanılan yaygın tarif şu: bir eşyayı veya hadiseyi, şer'i hükmünden başka bir şekilde değerlendirmek.

rasul-i ekrem "zulüm üç türlüdür. bir zulüm vardır ki allah onu affetmez. bir zulüm vardır ki allah onu affeder. bir zulüm vardır ki allah onun mutlaka hesabını sorar. allah'ın affetmediği zulüm şirktir. çünkü allah 'şirk büyük bir zulümdür' [lokman suresi: 13] buyurmuştur. allah'ın affedeceği zulüm, kulların kendi nefislerine karşı işlediği zulümdür. rableri ile kendi aralarındaki işlerde (emre itaat ve nehiyden kaçınmak noktasında) yaptıkları hatalardır. allah'ın hiç bırakmayıp mutlaka hesabını soracağı zulüm ise, kulların birbirlerine karşı hayasızlıklarıdır. allah bunların hesabını sorar ve zalimleri cezalandırır." buyurmuştur.
diyanetin 1984'te bastığı kuran-ı kerim meal ve tefsiri'ndeki 'genel' tanımıyla;
"zulüm bir şeyi kendi yeri dışında bir yere koymak ve yapılmaması gereken bir işi yapmak demektir ki, en büyük özelliği, medeniyetleri tahrib etmesi ve milletleri çöküntüye uğratmasıdır."