dağınıklık – dertli sözlük
kullanılan eşyaların işleri bitince tekrar yerlerine kaldırılmaması sebebiyle meydana gelen karışıklık hali; eşya kalabalığı, düzensizlik.
her insanı rahatsız eden (*) ama bazılarımızın üşengeçlikleri yüzünde içinde yaşayamaya alıştıkları hal.
öğrenci evlerinin en büyük problemi, faili meçhul çoraplar, günü geçmiş gazeteler, teki kayıp terlik, prizin altında yığılan şarj aletleri,salon ortasına park etmiş ütü masası, geçmiş sınavlardan kalma parçalanmış notlar, akşamdan kalma meyve tabağı, kola bardağı gibi nesneler ile oluşturulmuş kaos hali.
daha çok evin hanımını yorar.
tertemiz ev bile dağınıksa kirli bir görüntüye kavuşur. psikolojik olarak yıpratır insanı bu halin sürekliliği tabi. derli toplu evi kısa sürede dağınık hale getirebilen birileri yaşıyorsa evde, bir süre sonra "bırak dağınık kalsın" moduna bürünebilir evin hanımı da yorulup. mesele, dağınıksak bile bunu bir yaşam tarzına dönüştürmeyip yeri geldiğinde toplama işine katkıda bulunmakta sanırım. bir yerlerde bıraktığınız çorabınız başka biri tarafından alınıp kirli sepetine atılmıyorsa(*), o çorap orada 3 gün durmasın mesela.(*) başkalarına ekstra iş yüklemeyin efendim. en azından kendi dağınıklığınızı kendiniz toplayın. zira en dağınık insan bile evine bir misafir geldiğinde ortalığın dağınık olmasından çekinir. yani o dağınıklık içinde yaşamak mümkün değil, illa ki toplanacak. ama bunu başkasından beklememek lazım. anneler, eşler aslında o kadar boş vakte sahip değiller. onlar da yoruluyor.