tuzlu kahve – dertli sözlük
(bkz:şımarıklık)

nerden gelmiş bu ''tuzlu kahve'' geleneği diye baktım, düzgün kaynaklı bir malumat bulamadım. ama ortalıkta dolanan dayanaksız iki şey mevcut:

ilki kız istemeye gelen damat adayını reddetmek için kullanılan bir yöntem.

ikincisi bir anı. osman fevzi bey diye biri, müstakbel refikasını istemeye gidince kahvesinin tuzlu olduğunu fark eder. gelin hanım yanlışlıkla kahveye tuz atmıştır bu yüzden çok utanır. osman fevzi bey de onu mahcup etmemek için “aman efendim, ne hoş bir tesadüf, bendeniz, asker tabiatli olduğumdan herhalde, kahveyi tuzlu içerim. i̇nşaallah mes’ud bir yuva kurarız ve siz de bana hergün tuzlu kahve yaparsınız.” der. evlilikleri de elli yıl sürmüş ama bir kez olsun benimki şekerli olsun bu sefer canım böyle istedi dememiş. enteresan.

ama ben aynı hikayeyi kaç sene önce x kokulu hikayeler'de de okumuştum. (*) (menekşe, papatya, kahve, manolya, yasemin kokulu hikayeler) orada da ilk kez oturup birlikte kahve içen çiftte bu sefer damat heyecandan kahveye tuz atıp kız sebebini sorunca da bir yalan uyduruyordu. sonra bu yalancı damat tüm evlilik hayatında tuzlu kahve içip eşi de öldükten sonra vicdan azabından gerçekleri bir mektup gibi yazıyordu.
aslında mantığının, gelen damat adayını beğenmediği ve reddettiği olduğu söylenilen eylem ancak şimdi tamamen eğlence haline getirildi. baya zorlama hallere sokanları da var.