mutluluk – dertli sözlük
çok uzaklarda aranmaması gereken, önümüzdeki sebepleri değerlendirerek olunmaya çalışılması gereken durumdur.
şükredilecek her şey mutluluk sebebi değil midir zaten? (*)
herkesin farklı yerlerde aradığı, doğru adrese yönelenlerin ise ebediyen öyle kaldığı hoş bir duygu olsa gerek.
mutluluk çölde eşeği kaybolan adamın çaresizce iki dizi üstüne çöktüğü anda hayvanını yanı başında görmesidir.
--! spoiler !--
şimdi şu kütüğü devireceğim;daha önce kendini öldüren kızların yaptığı gibi...diye düşünüyordu.sonra ipin ucunda sallanacağım urgan boynuma oturup morartacak,dilim dışarı çıkacak ve öleceğim.anlattıklarına göre insan,bir dakikaya kalmaz ölürmüş.peki iki dakika sonra nerede olurum?
--! spoiler !--
yıllarca namazsız niyazsız hayat süren bir aile dostunu, bugün kitapçıdan ''namaz hocası'' satın alırken görmektir.
durgun bir halde anlaşılabilecek bir şeydir. sukunetin yoksa çok şeyin yoktur. mutluluk da onlardan biri.
vaad edilmeyendir. olurda bir fiil, bir gayret, bir niyet rabbin rahmetini celbeder de huzur ve sükun ihsan edilir, mutluluk böyle gelir. yoksa yapılan işlerle mutluluğun doğrudan bir alakası yoktur.
ev vaad edilebilir, araba vaad edilebilir, iş, eş, aş vaad edilebilir ama birileri bana mutluluk vaad ederse samimiyetinden şüphe etmeye başlarım(*)(hemen sui zan).
dostunun; gülmesi, konuşması, susması, bakması, uyuması, sesi, bazen "hoşgeldin"i, bazen ayrılığı, bazen vuslatı...
i̇nsana cesaret verendir. dünyalar kadar sorunun olsa çözüme kavuşacakmış gibi gelir. o an tattığın duyguyu herkes tatsın ister.