vefat eden insanların ruhlarının aya gidip orada yaşamaya devam ettiğini sanmak mesela. ve yine mesela; ben gibi, ayda yaşamaya devam eden dedesine her gece el sallamak.
yalan söylerse burnunun uzayacağını düşünmek.
seni çöpten bulduk palavralarına inanmak.
dağlara tırmanınca bulutlara dokunabileceğine inanmak.
yarım bıraktığın ekmeğin sen uyuduktan sonra eli, kolu, gözü olan bi ekmeğe dönüşerek gelip kafana vuracağına inandırılmak.
yıllarca edip akbayramı, edi pakbayram diye bilmektir.
cüneyt arkın'ı cüney tarkın, parfümü parfim sanmak. ekmek hiç yere atılır mı o senden büyük demelerine anlam veremeyip ekmeği yanına koyup boy ölçüşmek. televizyondaki çocuk programlarına kart göndermek için kartı tuşların arasından geçirmeye çalışmak ve başarısız olmak...
dünya yuvarlağının içinde yaşadığını zannetmek.
clemantine adlı çizgi filmindeki malmoth şeytanından korkmak. (bu çizgiyi herkes bilmez neyse boşverin.)
clemantine adlı çizgi filmindeki malmoth şeytanından korkmak. (bu çizgiyi herkes bilmez neyse boşverin.)
diğer dillerin şifreli olduğunu zannetmek, şifrenin karşılığını yerleştirince, istediğin dili konuşacağını zannetmek.
konuşma engelli insanların ağzında dilinin olmadığını zannetmek, bunda benim suçum yok konuşamayanlara "dilsiz" demeselermiş.