" burkay'ın yüreğine od düştü. yer yüzü gözüne karanlık oldu. iyi yürekli kişi idi. tanrı'ya ve insanlara karşı suç işlememişti. tapıncağa gidip tanrı'ya yalvardı. "tanrım! yüreğimdeki odu söndür" dedi.
kırk gün büyük çam ağacının yanına gitti. her gidişte açığma-kün'ü orada gördü. her gidişte içindeki ateş yalazlandı. her dönüşte tapıncakta tanrı'ya yalvardı. her yalvarıştan sonra bir daha çam ağacının yanına gitmemeye karar verdi. fakat güneşin her yeni doğuşunda kızın hasretine dayanamadı. verdiği kararı unutup çam ağacının yanına geldi. kızın yeşil ala gözleriyle büyülenip kendinden geçti"
gibi bir masalla başlayan, nihal atsız a tamamen ideolojik yaklaşan kesimin mahrum kaldığı enfes roman.
kırk gün büyük çam ağacının yanına gitti. her gidişte açığma-kün'ü orada gördü. her gidişte içindeki ateş yalazlandı. her dönüşte tapıncakta tanrı'ya yalvardı. her yalvarıştan sonra bir daha çam ağacının yanına gitmemeye karar verdi. fakat güneşin her yeni doğuşunda kızın hasretine dayanamadı. verdiği kararı unutup çam ağacının yanına geldi. kızın yeşil ala gözleriyle büyülenip kendinden geçti"
gibi bir masalla başlayan, nihal atsız a tamamen ideolojik yaklaşan kesimin mahrum kaldığı enfes roman.